İspanya Gezi Rehberi

PAYLAŞ:

İspanya’da parlak ve güzel olan herhangi bir şey tüm dikkatinizi dağıtabilir. La Vida Espanola (İspanyol Yaşam Tarzı) hayatın son anına kadar dolu dolu ve oldukça renklidir.

Zengin ve gurme bir mutfağa, deli dolu insanlara, enerjik bir müziğe ve futbol magandalarına sahip olması en büyük karakteristik özellikleridir. İspanya adeta şarap içmek, tapas yemek ve ölmeden önce kesinlikle görmek için yaratılmış gibidir.

Menorca

En Ilımlı Balear Adası

Menorca (Bazen Minorca diye okunur), Mayorka’dan sonra en büyük ikinci Balear Adası. Formentera İbiza için neyse, Menorca da Mayorka için odur. Yalnızca biraz daha küçük, daha ılımlı versiyonu.

Mayorka, genelde Kuzey Avrupa’nın turistlerini cezbeden gürültülü bir yer olsa da, Menorca bir bütün olarak daha sessiz bir halde. Tabii ki biz bu durumu oldukça seviyoruz. Buradaki deniz kenarı manzarası genelde taşlı. Bu özelliği beyaz kumlu bir plaj tarafından engelleniyor.

İspanya, Menorca

Avrupa’da bulunan en ihtişamlı yerlerden biri. 1990’lı yılların ortasından itibaren, UNESCO’da Biyosfer Rezervi olarak listelenmesiyle beraber, diğer adalara göre farklılaşmaya ve güzelleşmeye başlamış. Bu adanın etrafında arabayla, scooterla ya da bisikletle dolanın ve turkuaz sularla beraber sessiz plajların huzuruna varın.

Mahon (Mao, Menorca’nın başkenti) ya da Ciutadella de Menorca gibi kasabalara gidin, plajlarını daha düzenli ve daha kalabalık bulacaksınız. Mahon gibi bir yere gittiğiniz zaman, muhtemelen şirin limanı keşfedip bir şeyler atıştırmaya, Gürcü Çağı mimarisini ve bir ya da iki müzeyi incelemeye gideceksiniz. Daha içeride, inceleyebileceğiniz Naveta d’es Tudons (Milattan Önce 1000’li yıllara uzanan) gibi tarih öncesi kalıntılar veya La Mola gibi kaleler var.

Daha zorlayıcı gezintiler arayanlar, epeyce düz olan bu adanın üzerinde bazı güzel manzaralar için Monte Toro’nun tepesine çıkabilir. Büyüleyici sahil manzarası boyunca dolaşmak, bir ceza değil. Yürüyüşünüzün sonunda boş bir sahil bulmaktan daha iyi ne olabilir?

Mayorka

Sadece Bir Tatil Adası Değil

Avrupa’da yaşayıp Mayorka’yı hiç duymayan, bilmeyen birine denk gelmek gerçekten zor. Bu ada, İspanyol Balear Adaları’nın en büyüğü, Avrupa turistlerinin ebedi favorisi.

Mayorka’nın şirin koyları ve parlak beyaz kumuyla birlikte sahil şeridi mükemmel. Kuzeyinde ve güneyinde bulunan kıyılardaki sayısız tatil yeri, Mayorka’nın güzelliğini iyi kullanırken, müşterilerine her şey dahil hizmetler sunuyor.

İspanya, Mayorka

İç taraflara gidince üzüm bağı tarlaları (Çoğunlukla Binissalem’in etrafında), kayalık sıra dağları ve kırsal köyleri bulacaksınız. Sahil şeridinin sessiz kısımlarının sonunda kendinizi manzarada, başka insan olmaksızın denize bakarken bulursunuz.

Ana manzaralar, etkileyici Gotik katedrali ve muhtemelen kendi makalesini gerektiren Bellver Kalesi olmasına rağmen Palma de Mayorka, en büyük şehirdir.

Mayorka’da, Santa Pose, Soller ve Valdemossa kasabalarının etrafındaki manzaraları, en önemlisi de kuzeydeki Cap de Formentor (Formentor Burnu) manzarasını seyretmekten kendinizi alamayacaksınız ve tabii ki Serra de Tramuntana sıra dağlarını da.

Madrid

İspanya, Madrid

İspanyol Zarafeti Madrid İspanya’nın Başkenti ve hakikaten ülkenin tam olarak ortasında yer alıyor. Aynı zamanda, 3 milyondan fazla nüfusu ile İspanya’nın en büyük şehri. Londra ve Berlin’den sonra Avrupa Birliği’nin en büyük üçüncü şehri. İspanyol Hükümeti ve Kraliyet Ailesi’ne ev sahipliği yapan Madrid, kendinden nasıl zevk alınacağını bilen bir şehir. Alışveriş, gece hayatı ve mutfak sunumları dünya standartlarında ve bunlar ziyaret etmek için başlı başına bir sebep. Bütün bunlar, büyük kültürel cazibeye karşı, fantastik mimarinin şık temelini oluşturur. Kentin tam merkezi, Puerto del Sol (“Güneş Kapısı”) meydanı ve çevresindeki bölgedir. Bu meydan çok kalabalık ve turist dolu, keşif için iyi bir başlangıç noktası. Meydanın ortasında Kral III. Charles’ın at sırtında olduğu heykel yer alırken, başka bir turistik manzara ise “Kilometro 0” adındaki İspanyol Ulusal Karayolu sistemi ölçümlerinin başladığı nokta. Listenizin sıradaki adımı, Prado Müzesi (Museo del Prado Nacional) ve Kraliyet Sarayı (Palacio Real) olmalı. Prado Müzesi, Velázquez, El Greco ve Goya gibi büyük İspanyol ressamlar tarafından yapılmış yaklaşık 8000 adet tabloya ev sahipliği yapıyor. Kraliyet Sarayı, İspanyol kraliyet ailesinin resmi konutu. Diğer turistik yerler arasında, mahalleler, kiliseler, pazarlar, parklar ve bunun gibi keşfedilecek birçok yer bulunuyor. Buraya gelmeden önce yerleşmek için hazırlık yapmak, zahmetinize değecek. Keşif yapılan uzun bir günün ardından yolunuzu, iyi barlara, restaurantlara ve bohem kalabalığa ev sahipliği yapan La Latina Mahallesi’ne çevirin.

Barselona

Gururlu şehir

Barselona, İspanya’nın özerk bölgesi Katalonya’nın başkenti olmanın gururunu yaşayan bir şehir. İber Yarımadası’nın kuzey doğusunda, Akdeniz kıyısında yer alan şehir, Madrid’de sonra İspanya’nın en büyük ikinci kentidir ve 1,5 milyon (etrafına toplaşanları da sayarsak bu nüfus 3 katına yaklaşır) kişiye ev sahipliği yapar.

Barselona’nın tarihi, 2000 yıl öncesine, Roma İmparatorluğu’nun kolonisi olarak göze çarptığı zamana dayanıyor. Şehir, sonraki yüzyıllarda stratejik konumu dolayısıyla Vizigotlar, Mağribiler ve son olarak Napolyon’un ilgisini üzerinde topladı. Geçen yüzyılda Barselona, Franco darbesine direndiği için biraz gerileme dönemine girdi; bölgesel güçleri alındı ve bunu siyasi ve kültürel bir baskı dönemi izledi. Franco’nun ölümünün ardından bağımsızlık isteyen sesler yükselmeyi sürdürse de işler yavaş yavaş normale döndü.

İspanya, Barselona

Barselona, eski merkezi, açık pazarları ve antik kiliseleri ile tam bir Avrupa kentidir. La Rambla Bulvarı’nın doğu ve batısındaki bölgeler çekim noktalarıdır. Güneşli günlerde, oldukça uzun olan Rambla Bulvarı’nda yürüyüş yapmak müthiş keyiflidir; manzarayı ve pandomimcileri izleyip bir şeyler içebilir ya da dondurma yiyebilirsiniz…

Mimari açısından bakıldığında, Barselona dünyanın en büyüleyici şehirlerinden biridir. Antoni Gaudi buraya damgasını vurmuştur ve şehir içinde dolanırken onun yaptığı çalışmalara denk gelirsiniz. Bu eserler arasından en ünlüleri henüz bitmemiş olan Sagrada Familia Kilisesi ve Park Güell’dir ama diğerlerini de mutlaka görmelisiniz!

Tüm bunları bir de muhteşem plajlar, harika yiyecekler, alışveriş, spor (FC Barcelona!) ve gerçekten canlı bir atmosferle birleştirince Barselona’nın neden bu kadar çok turist çektiği açıkça görülüyor.

Formentera

İspanya, Formentera

Ibiza’nın Soğutulmuş Kardeş Adası Ibiza’yı daha önce duyduğunuzu farzedeceğiz. O baleraik ada, muhtemelen en fantastik beyaz kum plajlarının görüntülerini ve Avrupa’daki en büyük kulüplerin bazılarını ön plana çıkaran hedonistik bir gece hayatını hatırlatıyor. Formentera, Ibiza’nın kardeş adasıdır, sadece kısa bir bot yolculuğu uzaktadır ve kısaca özetlemek gerekirse, şimdi bahsedeceğimiz iki şeyden birine sahip, ama diğerine değil. Evet, doğru tahmin ettiniz. Formentera, Ibiza’nın doğasını ve fantastik plajlarını düşleyen, ama oradaki bir tatilin zorba yönlerine hevesli olmayanlar için daha iyi bir seçenek. Tam olarak kardeşinin 7 katı küçük olan ve 20 kilometreyi kapsayan Formentera, yaz aylarında kalabalık oluyor. Fakat bu kalabalık Ibiza’dakilerden daha farklı bir doğaya sahip. Parti yapan gençlerden ziyade daha çok İtalyan aileler göreceksiniz. Formentera’nın manzarası oldukça kurak ve düz, yürüyüş veya bisiklet gezintisi için güzel bir ortama sahip. Eğer yaz sıcağına dayanabilirseniz öyle. Fakat cazibesi, neresinden bakarsanız bakın, Karayip Adaları’ndakilere kıyasla yerini koruyabilen plajları. Kum beyaz, su gök mavisi ve saydam, sevmeyecek ne var ki?

Gaztelugatxe

İspanya, Gaztelugatxe

Şatonun Kayası Gaztelugatxe (Şatonun Kayası), Bermeo’nun yakınındaki, Kuzey İspanya’nın Bask Ülkesi’nin sahillerine yakın küçük bir yarımada. Bir köprüyle karaya bağlanır ve zirvesinde bulunan San Juan de Gaztelugatxe’nin Romanesk Kilisesi onu bölgedeki iyi bilinen, turistik bir yer yapıyor. Kilise, zamanında tapınak şövalyeleri tarafından kullanılan bir kaleydi. Oraya gidebilmek için, 231 adımlık (oldukça büyük!) bir merdivenin takip ettiği taş köprüyü geçmelisiniz. Oraya giderken, size Biscay Koyu’nun muhteşem manzaraları sunulur. Zirvedeki manzaralar nefes kesici.

İbiza

Parti Adası

İspanya, İbiza

Tüm Avrupa’da, Ibiza, parti yapmakla özdeşleşmiş. Gecenin sonunda sürekli olarak bela aramakla son bulan zorba genç kalabalıkları ön plana çıkaran partilerden ziyade, iyi görünümlü kalabalıklar ve yaz aylarında uğrayan dünyaca ünlü DJ’lerin bütün uzun listelerini ön plana çıkaran partilerle özdeşleşmiş. Bu kısım çoğunlukla, eskiden uzun bir bar sokağı olan ve daha sonrasında bu adayı bu kadar çok ünlü yapan devasa kulüplere ev sahipliği yapmakla birlikte, San Antonio ve Ibiza şehrinin (artı Playa d’en Bossa plajlarının daha güneyi) merkezinde toplanıyor. Ibiza’nın turist altyapısı iyi gelişmiştir, adanın etrafında yüzlerce otel bulabilirsiniz. En düşükten, en yüksek kalitedeki tatil yerlerine göre fiyatları değişiyor. Bu açıdan size, bütçenize uygun tatil yapma olanağı sağlıyor. Otel seçiminizi yaparken, bununla birlikte kendi maddiyatınıza uygun bir kalabalık da seçmiş oluyorsunuz. Tabiki de Ibiza tamamı ile cüretkar parti yapmaktan ve muhteşem plajlarından (artı bütün su sporları eğlencesi bununla beraber geliyor) ibaret değil. Yoğun parti alanlarından uzaklaştıkça, Es Vedra’nın kaya adası, doğal mağaralar, Ibiza Kalesi ya da Ibiza şehrinin eski kısmı gibi yerleri keşfetmeye başlıyorsunuz. Bunun yanında ada boyunca kontrol etmeye değer tertemiz köyler bulunuyor.

Sevilla

İspanya’nın güneyindeki Endülüs başkenti

Görülmesi gereken en ünlü yerler; katedral ve şu an hala kullanılan Mağribi tarzı bir saray olan Alcazar Sarayı’dır.

Madrid’in güneyinden E-5 otoyolunu takip ederseniz Endülüs’e varırsınız. Sevilla, bu özerk bölgenin hem başkenti ve en büyük şehri hem de kültürel açıdan en önemli yeridir. Büyülü bir atmosfere sahip Sevilla’nın halkı mutlu insanlardan oluşur.

Guadalquivir Nehri kıyısında yer alan Sevilla, 700 bini aşkın nüfusa ve Roma dönemine uzanan köklü bir geçmişe sahip. Sırayla bölgeye hakim olan Vandallar, Vizigotlar ve Mağribiler’in bugünün gezginleri tarafından büyük ilgi gören pek çok tarihi eser bıraktıklarını söylemek mümkün. Ancak bunların yanı sıra Sevilla’yı ziyaret etmek istemeniz için asıl neden şehrin atmosferidir.

Bu atmosferi bazıları büyülü, bazıları hareketli, bazıları da romantik bulur. Fikriniz ne olursa olsun, her daim güneşli görünen İspanya’nın bu güzel şehri sizin de kalbinize dokunacak. Sonuçta burası, tapas olarak adlandırılan İspanyol mezelerinin ortaya çıktığı, flamenkonun gelişiminde önemli bir rol onayan ve ülkenin en eski boğa güreşi arenasına ev sahipliği yapan bir yer. Şehrin insanları arkadaş canlısı ve eğlenmeyi seven insanlar. Bundan dolayı nehre yakın bir terasta elinizde bir içki ve etrafınızı saran mutlu Sevillalılar, sıcak bir yaz gecesinin keyfini doyasıya yaşamanızı sağlar.

İspanya, Sevilla

Konudan konuya sürükleniyoruz çünkü anlatacak çok şey var. Şimdi de tarihin nasıl izler bıraktığı konusuna geri dönüp şehrin “sıkı” özelliklerini ele alalım. Plaza del Triunfo ile çevresinde görülmesi gereken yerleri anlatalım: Gotik Katedral ve Giralda (çan kulesi aslında bir caminin minaresi olarak inşa edilmiştir) ve daha da önemlisi Mudéjar mimarisinin bir örneği olan, yemyeşil bahçeler, göletli avlular ve süslü odalar içeren Mağribi tarzı bir saray olan Sevilla Alcazar Sarayı. Nehir kenarındaki hükümet binaları Plaza de España, 13. yüzyılda yapılan Torre del Oro’nun yanısıra, Casa de Pilatos Sarayı diğer görülmesi gereken tarihi yerler arasında ve Pilatos hariç bunların hepsi birbirine oldukça yakın mesafede.

Barrio Santa Cruz gibi dar ve gölgeli sokaklara sahip büyüleyici mahalleler keşfetmek ve daha önce belirtilen görülecek yerleri dolaşmak dışında bir şeyler yapmak isterseniz şehrin atmosferiyle ilgili söylediklerimizi hatırlayın. Eğer karşı bir tutuma sahip değilseniz bir boğa güreşi izlemeye gidebilir ya da Flamenko gösterisine katılabilirsiniz. Tapas yiyebilir ve etraftaki teraslarda ilk içkilerinizi yudumladıktan sonra açık hava diskolarında dans ederek geceyi sonlandırabilirsiniz.

Granada

İspanya’daki En İlginç Şehir

İspanya’nın güneyine doğru ilerledikçe, şehirlerdeki atmosferin Avrupa’dakinden çok farklı olduğunu göreceksiniz. Granada, bunun en iyi örneği ve İspanya’nın en ziyaret etmeye değer şehirlerinden biri.

Granada, Endülüs Eyaleti’nde yer alıyor. Sevilla, Cordoba ve Malaga şehirleri bir eksende birleştirildiği zaman oluşan elmas şeklindeki haritanın sağ tarafında Granada konumlanmıştır.

İran Prensi Alhambra ile ünlü ilgi çekici Endülüs kalesi Alcazaba sarayı Nazaires ve diğer bölümü, bahçesi Generalife ile göze çarpar. İspanya’nın son Mağribi Nasrid Sultanları da buralarda bulunuyordu ve UNESCO, bölgeyi 16. yüzyıldaki Müslüman İspanya’nın “olağanüstü tanığı” olarak nitelendirmekte.

İspanya, Granada

Alhambra uçsuz bucaksız olduğundan, gezmek için bir öğleden sonradan daha fazlasını hakediyor. Alhambra’ya yaklaştıkça tam bir görüntü elde edebilmek için uzaklaşma ihtiyacı hissedeceksiniz. En iyi görüntüyü Mirador de San Nicolas noktasından baktığınızda alacaksınız. Şehirde Alhambra gibi bir yer olmasından dolayı, kalabalığın eğilimi bu yönde olduğundan gözden kaçırdığınız manzaraları farketmeniz komik olacak.

Granada’da gidebileceğiniz diğer yerler arasında, Albayzin Kulesi, Mirador Sarayı ve eski bir Arap Mahallesi bulunur. Günümüzde popülerleşmeye başlayan bu mahalle, beyaz badanalı evlerin sıralandığı dar sokaklardan oluşan bir labirenti andırır. Veya çingene bölgesi olan Sacromonte’yi gezin, Katedral veya hediyelik eşya dükkanlarıyla ünlü Alcaiceria’yı veya.. Granada, turistler için en güzide şehirlerden biri. Turistler için oldukça güzel bir avanta. Barda içilen her içkinin yanında gelen bedava tapas (İspanyol mezelerinin genel adı).

Granada’ya yaptığınız ziyaretten sonra, İspanya’daki en ilgi çekici şehre geldiğinizi düşüneceksiniz.

Not: İspanya’da bir seyahat için uluslararası bağlamda Granada iyi bir başlangıç noktası değildir. Bu yüzden ilk olarak Sevilla’yı deneyebilirsiniz.

Cordoba

Romen, Arap ya da İspanyol

Birçok yer zengin tarihiyle övünebilir. Bütün o şehirleri Cordoba’nın yanına koyun. Cordoba ile karşılaştırma yaptığınızda, diğer şehirlerin tarihleri size yetersiz görünebilir çünkü buranın tarihi 2000 yıl öncesine dayanıyor. Tarih boyunca bir çok yükümlülük üstlenmiştir. Bir zamanlar Roma eyaletinin başkentliğini, Caliphate(Halifelik) ve Arap Devleti’ne ev sahipliği yapmış bir şehir. Açıkça görünüyor ki 10. yüzyılda dünya üzerindeki en büyük şehir Cordoba’ydı.

İspanya, Cordoba

Şehir merkezi dar sokaklardan, küçük caddelerden ve avlulardan oluşan fantastik bir koleksiyonu önünüze seriyor. Bütün bunları birleştiren nokta ise; Mezquita (Cordoba’nın muhteşem camisi)’dır. Bu cami, İslam Dünyası’nın geçmişteki şöhretini kanıtlar nitelikte. Cordoba müslümanların yönetimi altındayken, 786 yılında inşa edilen ve bir hayli görkemli olan bu cami, “yeniden fetih (Reconquista)” sonrasında katedrale çevrilmiştir. Tarihi kasaba, görülecek birkaç yere sahiptir. Şehir duvarları ve Roma Köprüsü bunlardan bazılarıdır. Günün sonunda geleneksel tapas barlarından birine girip nefis İspanyol yiyeceklerinden tadarak yerel halkla kaynaşabilirsiniz.

Tenerife

Tenerife, iki yüzlü bir canavara benziyor ve inanın bunu mümkün olan en pozitif şekilde söylüyoruz. Burası Kanarya Adaları’nda bulunuyor ve turistlerin favori tatil yerlerinden birisi.

İspanya, Tenerife

Aynı kişileri bir sonraki sabah plaja gitmeden önce İngiliz kahvaltılarının tadını çıkarırken görebilirsiniz. Yeniden ve yeniden. Tabii ki şaka yapıyoruz, buranın çok da kötü bir gece hayatı yok, ancak bu şehir hakkında bilmeniz gereken başka şeyler daha var. Muhteşem kurak manzarası, El Spa Volkanı, geçitleri, vadileri, İspanya’daki en yüksek tepe El Teide (3718 m), çam ormanları ve kaya havuzları içeren tarafı da mevcuttur.

Genellikle buraya gelen turistler ve gençler adanın güneyinde bulunan Los Cristianos ve Playa de las Americas’ta yoğunlaşmaktayken, buraya eğlenmeye gelen ve diğer şeylerden zevk alan insanlar kendilerini adanın kuzeyinde Puerto De la Cruz’da bulurlar. Yemekten sonra Playa de las Americas gece kulübünü ziyaret ederseniz, burada yüzleri güneş yanığı olan insanları ritmin akışıyla kafalarını sallarken göreceksiniz.

Valensiya

24 Saat Yaşayan Şehir: Valensiya

Valensiya İspanya’nın üçüncü büyük şehri. İber Yarımadası’nın doğu kıyısında aynı adı taşıyan özerk bölgesinin başkentidir. Valensiya, Akdeniz ve Turia Nehri’nin kıyısında yer almakta. Roma İmparatorluğu burada M.Ö. 138 yılında, adeta tezgah kurarak, 800 yıl hüküm sürmüş. Daha sonra Magribiler’in işgaline yenik düşmüş.

İspanya, Valensiya

Valensiya eski merkezi (Barrio del Carmen), İspanya’nın en büyük alanlarından biridir ve sahip olduğu tarihinin bir kanıtıdır. Valensiya şehri, anıtları, mükemmel müzeleri ve kültürü ile harika bir atmosfere sahip. Yemek yerleri bol, gece hayatı iyi ve canlı bir hayata sahip. Paella’nın kökeninin buraya ait olduğunu söylemiş miydik?

Yukarıdaki tüm maddeleri göz önüne aldığımız zaman, Valensiya turistler için en popüler yerlerden birisi haline gelmekte. Yıl boyunca sahip olduğu hoş havası ile birlikte Avrupa’nın birçok yerinden kısa uçuşlar ile buraya kolaylıkla varabilirsiniz. Bu şehri kesinlikle gezi listenize eklemelisiniz.

Santiago De Compostela

Yıldız Alanında

St James Santiago de Compostela, İspanya’nın kuzeybatı kesiminde bulunan bir sahil kenti. Burası aynı zamanda Hristiyanlar için oldukça önemli bir yer. Her yıl binlerce Hristiyan, El Camino de Santiago’yu hac için ziyarete geliyor. Fransa’nın çeşitli yerlerinden başlayan bu gezi, Paris’i de içine alarak birkaç hafta sürer. Yılın belirli zamanlarında bu şehri görmeniz gerek.

İspanya, Santiago De Compostela

Hac zamanı (Temmuz) St James bayramında burada olmalısınız. Bu zamanda, Botafumeiro ya da halk toplandığında, dev bir tütsü, 8 rahiple birlikte çevrilir. Bu çanak, daha da büyük ve hızlı olana kadar bu olay devam eder. Açıkçası bizler daha önce böyle bir şeye şahitlik etmemiştik, kendi gözlerimizle görmemiz şans eseri oldu. Şehrin bu zamanlarında burada inanılmaz bir atmosfer oluşuyor. Birçok hacı, çadırlarda ve uyku tulumları ile birlikte ana meydanda danslar, şarkılar ve dua seansları ile birlikte gecelerini geçiriyor.

Sizleri uyaralım, İspanyollar öğle uykularını çok severler. O yüzden öğle vaktinde yani 2 ile 5 arasında tüm dükkanlar ve resmi işler duruyor. Barlar ve kafeler 4 ile 8-9 arasında kapalı. O yüzden gününüzü buna göre planlamanız gerekiyor. Tarihi ve dini anlamda dolu olan bu şehirde bir gezi planlayabilirsiniz. Ayrıca sahil boyunca yapacak olduğunuz yürüyüşler ve plajlar sizlere huzur verecek. Okyanusta yüzerek serinlemek ve bunlar olurken İspanyol güneşiyle ısınmak sizlere iyi gelecek.

Benidorm

Turistlerin Sıcak Noktası Costa Blanca

Kuzey Avrupa’da Benidorm şehrinden bahsederken, “Emekliler için cennet” ifadesi kullanılmaktadır. Eğer bu şekilde olmasaydı burası Avrupa’daki kitlesel sahil turizmi zirvesi olarak kötü bir ün oluştururdu. Ve şimdi tüm bunları bir kenara koyun, gelin Benidorm’un nasıl bir şehir olduğuna bakalım.

Benidorm, 1,400 metre yüksekliğe sahip olan Puig Campana Dağı’nın eteğinde, uzun menzil şeklinde konumlanmış iki yumuşak kumlu plaja sahip olan bir şehirdir. Bunlar ise; Playa del Levante ve Playa del Poniente’dir. Şehrin içinde bulunan mozaik yapıları ve Arnavut kaldırımları ile özellikle Eski Şehir kısmı yaklaşık 10 yıl önce yaz aylarında pek çok turiste sahipti fakat bugünlerde Benidorm’un çektiği turist sayısı buna yakın bile değil.

İspanya, Benidorm

Benidorm, bazıları tüm Avrupa’daki en yüksek kuleleri olan plajlarının ardındaki muazzam ufuk çizgisi görüntüsüyle, 5 yıldızlı tatil yerleri, çok sayıda İngiliz emeklisi ve Kuzey Avrupalı gençler tarafından yaz tatilinde tercih edilen bir yerdir. 1000’den fazla restoranı ve barı ile turistleri buraya çekmektedir. Benidorm’un mükemmel olduğunu ve haksız muamele gördüğünü düşünüyoruz. Sonuçta burası tatilinizi geçirmek isteyeceğiniz ve yapacak bir sürü opsiyon bulunduran bir İspanyol sahil kasabası. Değil mi? Benidorm daha çok Rio’nun küçük Avrupalı versiyonu ve bundan dolayı biz orayı çok seviyoruz. Yemek, içmek, alışveriş yapmak ve tabii ki fantastik sahilleri için buraya gelin. Fakat yeriniz için savaşmaya hazır olun.

Segovia

İspanyanın Tarihi Hazineleri

Avrupa, eşsiz kalelere sahip ancak içlerinden bir tanesi, gerçekten masallardaki gibi bir kale. 11. yüzyıldan kalan Segovia Alcazar Kalesi, İspanya’nın Castilla ve Leon bölgelerini çevreliyor ve Madrid’in kuzeybatısında yer alıyor. Bu yönden başkente gezmeye gelmiş ve biraz daha fazlasını isteyen kişiler için oldukça iyi bir konumda olan gezme noktası. Orta Çağ’dan kalan Segovia Kalesi, Romantistik, Moor ve Gotik izler taşımakta.

İspanya, Segovia0

Segovia’da bulunan ünlü yapı Roma Kemeri, İlk yüzyılda inşa edilmiş ve Azoguejo Meydanı’nın en yüksek noktasına ulaşmakta. 800 metre uzunluğunda ve 166 kemeri ile Avrupa sınırları içerisinde Roma döneminden günümüze kadar en iyi korunmuş olan yapılardan biri. Diğer yapıları ise; Plaza Mayor’ın içinde bulunan 16. yüzyılda Gotik tarzında inşa edilen Segovia Katedrali. Eğer gününüzü burada geçirecekseniz, akşam yemeğine kalmayı ve şehrin lezzetli yemeği olan kızartılmış süt kuzusu domuzu Cochinillo’yu tatmayı düşünebilirsiniz.

Almeria

Avrupa’nın En Kurak Şehri

Almeira, güneydoğu İspanya’nın Endülüs Bölgesi’nde yer alan bir Akdeniz kıyı şehri. Şehir, Avrupa standartlarına göre oldukça kurak ve kışları oldukça ılıman bir iklime sahip (Ocak ayında 17 derece). Yaz aylarının çok sıcak geçtiği şehirde, yıl boyunca yağış miktarı da en az düzeyde. Almeria, özellikle temmuz ve ağustos aylarında hiç yağış almıyor. Bu özelliği Almeria’yı, Avrupa’nın en kurak şehri yapıyor.

İspanya, Almeria

Almeria şehri Malaga, Córdoba ve Sevilla şehirlerinin biraz daha gölgesinde kalıyor ve bu şehirler kadar çok turist çekmiyor. Ancak yine de burası ilgi çekici yerlere sahip ve büyüleyici bir şehir. Şehrin yanındaki tepede, marina ve üç devasa büyük duvarla çevrili Arap Kalesi bulunuyor. Şehirde ayrıca eski camii kalıntılarını bulup, Almería Katedrali’ni de göreceksiniz.

Tabii ki bütün bu kültürü göz ardı edip muhteşem plajlara da gidebilirsiniz. Las Salinas ve La Almadrava de Monteleva en iyi örneklerdir. Akşamları ise tapas barlarında yer bulmakta zorluk çekebilirsiniz fakat katedral çevresinde yer alan dar sokaklardaki mekanlarda içki içecek yerler bulabilirsiniz.

Zaragoza

Sevimli Tarihi Şehir Zaragoza

Zaragoza, İspanya’nın kuzeydoğu bölgesinde, dağlarla çevrili bir vadide, Ebro Nehri’nin üzerinde yer alan 700.000 nüfuslu bir şehir. Stratejik olarak Madrid, Barselona, Valensiya ve Bilbao gibi şehirlerin karayollarının kesiştiği yerde bulunuyor. Zaragoza, İspanya’nın 2000’i aşkın yıllık geçmişe sahip olduğu şehirlerinden biridir aynı zamanda.

Roma ve modern Hristiyan dönemleriyle İslam kültürü, şehrin üzerinde izlerini bırakmış. Milattan önce 25 ve 12. yüzyıllar arasında kurulan şehirde hala Romalılar’ın termal hamamları, Roma tiyatrosu ve Forum (Roma’da önemli işlerin görüldüğü alan) gibi arkeolojik yapılar bulunur. “Caesaraugusta rota” tüm bunları kapsar ve yapmaya değerdir.

İspanya, Zaragoza

Barok tarzı Basicila’ya, Gotik tarzı Katedral De la Seo’nun yanı sıra antik kent surları ve Mağribi Palacio de la Aljaferia’ya göz atın. Şimdi bu şehri neden daha önce ziyaret etmeyi düşünmediğinizi merak ediyorsunuz, değil mi? Burası, nispeten sakin bir turizm beldesi için harika manzaralara sahip. Kültür dolu uzun bir günden sonra, komşu Tubo’yu da ziyaret edebilirsiniz. Tubo, küçük sokakların restoranlar ve barlar ile dolu olduğu bir bölge. Buradaki insanlar hayatlarının tadını çıkarmayı iyi biliyorlar.

Valladolid

İlginç Sanayi Kenti Manzaraları

İspanyol şehirleri hakkında komik olan durum, eğer futbol maçı izliyorsanız muhtemelen bu şehirlerin isimlerini milyon kere duymuşsunuzdur. Ancak bu şehirler hakkında genellikle pek bir bilginiz olmayabilir. O zaman sizlere Valladolid şehrini tanıtalım (Valladolid Futbol Kulübü, İspanya 2. ligde oynuyor. Meksika’da bulunan aynı adlı şehir ile karıştırmayın). Valladolid, İspanya’nın Kastilya ve Leon Bölgesi’nde bulunan 300.000’den fazla nüfusa sahip şehirdir. Madrid’in kuzeyinde ve yaklaşık 1 saatlik uzaklıkta yer alır. Buraya arabanızla gelmek zorunda değilsiniz, çünkü şehir kendi havaalanına sahip ve İspanya’nın her şehrinden uçuşları karşılıyor.

İspanya, Valladolid

Bu şehir aynı zamanda 30.000 öğrencili Valladolid Üniversitesi’ne sahip. Kent, büyük ölçüde sanayi alanı (otomotiv ve gıda imal etme) olmasına rağmen hala bazı ilginç manzaralar var. Bu şehri keşfetmenin en iyi yolu Plaza Mayor’dan başlayarak, oradan tüm şehri dolaşmak. Belediye Sarayı ve pazar meydanının yanı sıra burada diğer tarihi yapıları da bulabilirsiniz. Katedral (12. yüzyıldan kalan ancak yapımı bitirilmemiş olan) ve Santa Maria la Antigua Kilisesi gibi diğer kiliseler, ilgi çekici diğer yerlerden. Museo Nacional de Escultura (Ulusal Heykel Müzesi) tarihi Colegio de San Gregorio’ya, vitrinlere ve heykellere ev sahipliği yaparken, bunun haricindeki Compo Grande çekici ve ferah bir parktır.

Gran Canaria

Minyatür Kıta

Gran Canaria, bazen kendi halinde küçük bir kıta şeklinde tarif ediliyor. Bu biraz klişe olsa da, bu volkanik adanın sadece Lüksemburg’un yarısı kadar bir boyutu olduğu olduğu göz önüne alındığında, dikkate değer bir başarı. Burada harcayacak olduğunuz birkaç gün içerisinde kimi zaman yemyeşil ağaçların arasında bulunan göle, kimi zaman palmiye ağaçları arasından okyanusa bakarak yürüyüş yapabilirsiniz. Kimi zaman kendinizi dağlık bir ortamda, kimi zaman da düz bir arazide bulabilirsiniz.

Denizde vakit geçirdikten sonra 2000 metre yükseklikte bulunan Pico de las Nieves’i ziyaret edebilirsiniz. Ancak hala deniz şortunuzu giyiyorsanız biraz üşümeniz olası. Bu nedenle Gran Canaria Bölgesi uzun doğa yürüyüşlerini seven kişiler için muazzam bir yer. Ayrıca bu yürüyüşünüz sırasında resmedilmeye değer birçok küçük köyle de karşılaşacaksınız.

İspanya, Gran Canaria

Tüm bu yukarıda bahsettiklerimize rağmen birçok turist hala Kanarya Adası’nı bir sebepten Gran Kanarya adıyla ilişkilendiriyor. Bu sebep: Nefis plajları. Bunun ötesine bakmayı isteyip istemediğiniz size kalmış. Oldukça kalabalık olan Maspalomas, Playa del Inglés ve Amadores plajları güneyde yer alan en iyi plajlar. Geceleri bol faaliyeti olan bir kentsel plajda ihtiyacınız olan her şeyi size sunan, Las Palmas da, Playa de las Canteras şehirleri, kuzeyde yer alan en büyük şehirler. Denizin dışında, şartlarının elverişli olmasından dolayı sörf ve dalış yapabilirsiniz. Dünyanın en iyi rüzgar sörfü noktası olarak düşünülüyor, belki ikinci olarak Hawaii. Ayrıca burada profesyonellerden özel eğitim de alabilirsiniz.

Alicante

Harika Plajlar ve Tarihi Yapıların Bulunduğu Yer

Alicante, İspanya’nın Valencia Bölgesi’nde aynı adı taşıyan eyaletin başkenti. Costa Blanca üzerinde bulunan bu şehrin turistler tarafından ziyaret edilmesindeki en önemli sebep, Benidorm ve Torrevieja gibi kıyı kesimde bulunan kasabaları görmek istemeleri. Burada yapılacak ya da görülecek bir şey yok gibi düşünmeyin, tatil için derinlik tercih ediyorsanız ve söz konusu tatil beldelerindeki gibi harika plajların tadını çıkarmak istiyorsanız, Alicante ziyaret etmek için mükemmel bir yer.

İspanya, Alicante

Alicante’yi düşündüğünüzde tabii ki aklınıza sadece plajları gelmesin. Çünkü bunların yanı sıra, kiliseleri, müzeleri ve kaleleri de görülmeye değer. 9. yüzyıldan kalan yapıları, Orta Çağ’dan kalan Santa Barbara Kalesi ile kale üzerinden şehrin manzarası ve Postiguet Plajı’nın manzarası görülmeye değer diğer yerlerden. Müzeleri ise; Arkeoloji Müzesi, Modern Sanatlar Müzesi ve Güzel Sanatlar Müzesi. Akşamları eski şehir bölgesine gitmeli, dar sokakların ve burada bulunan kalabalıkla birlikte barların tadını çıkarmalısınız.

Yorumda Bulun