Çin Gezi Rehberi

PAYLAŞ:

Çin, muhafazakar olduğu kadar yenilikçi, uzay teknolojisine sahip ancak eski geleneklerine sıkı sıkıya bağlı. En eski medeniyetlerden biri olan Çin, şu anda tam tamına 1.3 milyarlık bir nüfusa sahip. Başkent Pekin de dahil olmak üzere, ülkede konuşulan resmi diller Mandarin ve Kanton Çincesi.

Çin baş döndürücü bir hızla modernleşirken, sonsuzluğa uzadığını zannettiğiniz gökdelenleri ve lüks araba galerilerinin yanı sıra, köklü tarihinin zenginliklerini de korumaya devam ediyor. Çin Seddi’nden, tapınakların süslediği dağlara, antika köylere ve su şehirlerine kadar, büyüleyici görseller sizleri bekliyor.

İpek Yolu’nun bu harikalar diyarının, yüz ölçümü bakımından neredeyse uçsuz bucaksız olduğunu söyleyebiliriz. Bu sebepten, bir noktada bütün tatilinizi harcamaktansa mutlaka elinizden geldiğince çok yer gezmenizi tavsiye ederiz. Komşu ülkeleri de kendi gibi oldukça davetkar. Hong Kong’a, oradan efsanevi yeşillikler diyarı Monolia’ya, ya da aklınızı başınızdan alacak Himalayalar’ın tepelerine gitmek ve oraları keşfetmek isteyebilirsiniz.

Çin, Çin Seddi

Görülecek bu kadar çok yer ve muhtemelen sınırlı zamanı olacak gezginler için ilk önceliğin, olmazsa olmaz Çin Seddi olduğu konusunda hemfikir olabiliriz. Uzaydan bile görülebilen bu yapıyı duymayan ve görmek istemeyen yoktur. Çin Seddi’nin, ülkenin mühendislik becerilerini, insan gücünü ve hırslı vizyonunu simgelediğini söylersek yanılmış olmayız.

Büyüleyici Zıtlıkların Ülkesi Çin

“Forbidden City”, yani “Yasaklı Şehir” olarak bilinen bu yer, artık ne bir şehir, ne de yasaklı. Burası, Pekin’in dev sarayı olarak biliniyor. Büyük duvarları ve ihtişamlı kapılarıyla, içerisinde çok fazla, eski moda kraliyet tarihi barındırıyor.

Guangxī’ye yapacağınız biraz sarsıntılı bir otobüs yolculuğundan sonra Çin’in en fotoğrafı çekilen, en büyüleyici manzarasıyla karşılaşacaksınız. Buranın adı “Dragon’s Backbone Rice Terraces”. Bölge küçük köylerden ve pirinç tarlalarından oluşuyor. Ancak su dolu küçük teras şeklinde pirinç tarlaları, adeta birer merdiven gibi, simetrik bir düzen ile yükseliyor.

Ülkenin dini inanç dağılımı da oldukça renkli. %70 Ateist, %22 Budist, %4 Hristiyan, %2 Taoist, &2 Müslüman. Ama herkesin ortak buluştuğu nokta, 10. veya 13. yüzyıllar arasında, Zhang San Feng isimli, efsanevi bir keşişin bulmuş olduğu “Taichi”. Meditasyon ve egzersizi bir araya getiren bu tekniği mutlaka hazır vatanına gitmişken denemenizi tavsiye ederiz.

“The Silk Road” yani İpek Yolu’nu otobüsle dolaşabilir ve çok uzun zaman önce tüccarların kat ettikleri bu yolları deneyimleyebilirsiniz. Kashgar Şehri gidilebilecek en iyi İpek Yolu kenti. Burada hala eski zamanların hissini yakalayabilirsiniz.

“Grand Buddha” herkesin merak ettiği 7 metrelik dev heykelin ta kendisi. Leshan’da bulacağınız bu taş heykel tam 1200 yıl önce oyuldu. Yanında durup fotoğraf çektirmek istediğinizde, kafa hizanız yalnızca heykelin tam ayak parmaklarına kadar gelebilmekte.

Çin, Grand Buddha

Daha gezilecek ve görülecek sayısız yer olmasına rağmen, Çin’in mutfağı ele alınması gereken önemli konulardan birini oluşturuyor. Artık tüm dünyada Uzak Doğu ve Çin mutfağı çok ünlenmiş ve rağbet görüyor olmasına karşın, anavatanında bu lezzetleri deneyimlemek bir ayrıcalık. Dim Sum, tüm Çin’de yaygın olmasına rağmen, bu yemeği denemek için en doğru yerler, Hong Kong, Macau ve Guangzhou. Dumplings, bizim bildiğimiz adıyla Çin mantısının en iyisi için mutlaka kuzeye ve kuzeydoğuya gidin. Ama siz çıtır çıtır yemeyi sevenlerdenseniz, kızartılmış dumpling sipariş edin. Yani kısaca “Guotie” demeniz yeterli olacaktır. Çin’deki Noodle’lar tabii ki bizim burada yaptığımız gibi, üç dakika suda bekletilenlere benzemiyor. Dandan Mian ya da Zhajiang Mian gibi baharatlı, acı ya da kızartılmış soslu çeşitleri seçiminizi oldukça zorlaştıracak cinsten. Çin’de söylenene göre, Pekin Ördeği’nin hasını yemek istiyorsanız, Pekin’de olmalısınız.

Ulaşım olarak, ülkenin yüz ölçümü size uçakla yolculuk etmenin daha mantıklı olduğu fikrini verebilir. Ancak bizim tavsiyemiz daha çok şey görebilmek için vaktiniz varsa tren ya da otobüsle gezmenizdir. Ülkedeki bisiklet kullanımının yaygınlığını düşünecek olursak, size istediğiniz yere, istediğiniz zaman gidebilme imkanı verdiğinden bisiklet kullanmayı tercih edebilir, daha uzak mesafelerde, bisikletinizi trene alabilir ve yolculuğunuza devam edebilirsiniz. Otobanların giderek çoğalması ve trenle gidemeyeceğiniz yerlere ulaşabilmenizi sağlamaları bakımından otobüs yolculuğu da opsiyonlarınız arasında.

En yüksek sezonu mayıs ve ağustos aylarında yaşayan Çin’de kalabalığa ve yüksek fiyatlara hazırlıklı olmanızı öneririz. Kasım ve şubat ayları oldukça soğuk olsa da, Çin’in Yeni Yıl sezonu olduğundan, çoğu şey pahalı ve sokaklar yoğun oluyor. Şubat ve nisan ayları ile eylül ve ekim ayları arasında taptaze bir hava ve açık bir gökyüzü ülkeye hakim oluyor.

Şangay

Bu Şehirde Hayat Sokakta!

Pekin’in tarihi bir geçmişi olsa da, Şanghay’ın muhteşem bir çekiciliği var. Şu anda, dünyadaki bir şehrin siluetini hayal edeceksek, bu Şanghay’ın silueti olmalı.

20 yıl önceki Şanghay’ın bazı parçalarını düşünürsek, Pudong gibi, kırsal alanlarla doluydu. Fakat şimdi uzun binalar, dikkat çekicilikleriyle rekabet halindeler. Şanghay, Çin’in sadece nüfus açısından en büyük şehri değil, ancak ülkenin küresel anlamda en önemli şehrine dönüşüyor. Şehri bu kadar mükemmel kılan şeyler ise; sakin, lüks ve saflıkla cilalanmış olması söylenebilir.

Bir taksiye binip, şehrin etrafında dönmeye başladığınızda ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Bütün ünlü markaların yan yana durduğu sokaklar, komünist sloganlar yazılı olan duvarlar ve devasa gökdelenler. Bunun yanında Porsche galerileri, lüks alışveriş merkezleri ile hayatın sokakta yer aldığı bir şehir.

Çin, Şangay

Buradaki gezilecek yerlerden bazıları; Yuyuan Bahçeleri, Pudong’taki gökdelenler ve sömürge çağında Fransız imtiyaz bölgelerindeki rıhtım (Ki bu rıhtım çok eski Çin liderlerinden bazılarına ev sahipliği yapmış). Yuyuan Bahçeleri, geniş bulvarlara gölge veren çınar ağaçları ile sıcak günlerdeki fantastik gezinti yerlerinden biri. Burada diğer yerlerden daha az telaş hissedeceksin.

Bunların dışında, şehirde gezilecek iyi müzeler ve tapınaklar mevcut. Ülkenin mutfak ile ilgili sıcak noktası olan Şanghay’a Çinliler’in ne yapmak için geldiğini unutmayın: Yemek, içmek ve alışveriş yapmak.

Jiuzhaigou

Kristal Berraklıktaki Renkli Yer Jiuzhaigou

Çince’deki anlamı “Dokuz Köyün Vadisi”, Çin’in ortasındaki Sichuan bölgesinin kuzeyindeki Tibet Platosu’nun kenarında bulunan doğal bir kaynak. Bu yazıyla nasıl olduklarını hayal edebileceğiniz aşırı berrak ve renkli göller, şelaleler ve gür yeşilliklerle ünlü bu yer, on yıldır UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor.

Çin, Jiuzhaigou

Taksi ya da otobüs aracılığıyla kolayca gidebileceğiniz bu alanda, aralarında seçim yapıp gezebileceğiniz 100’ün üzerinde göl ve şelale var. Ancak Çin’deki bütün gezinti yerleri gibi burası da, maalesef ki oldukça kalabalık.

Yolların olmadığı alandaki göllerin etrafında dolaşmayı denerseniz, büyük insan gruplarından uzaklaşabilirsiniz. Jiuzhaigou’ya gelmenin en iyi yolu Çengdu’ya uçmak. Ardından, 7-8 saatlik bir araba yolculuğundan sonra buraya ulaşabilirsiniz.

Hangzhou

Budist Tapınakları ve Göllerin Şehri

Çin şehirlerinde dolaşırken “Bütün modern Çin şehirleri bir ya da iki çeşit mimari dizayna göre mi planlanmıştır?” sorusunu kendinize sıklıkla sorabilirsiniz. Hangzhou’nun modern alanlarının istisnası yoktur, ki ona Çin tarihinde önemli noktaları bulunan bir şehir olarak yazık ediliyor (Marco Polo, 13. yüzyılda bu şehri ziyaret etmiş ve şehri, “Dünyada gördüğüm bütün şehirlerden daha iyi” diyerek tanımlamış). Eğer jenerik modern mimarisi ile ilgileniyor ve Çin’deki yerli turistlerin favori mekanı olan Hangzhou’da kalabalıkla başa çıkabilirseniz, sizin için gerçek bir cevherdir.

Hangzhou’nun en yüksek tepelerinde, Batı Gölü (West Lake ya da Xi Hu) yer alıyor. Çinli sulu boya ressamlarının ilhamlarının nereden geldiğini, buranın etrafında biraz dolaştıktan sonra anlayabiliyorsunuz. Sisli tepeler, uzak doğu tapınakları, köprüler, köşkler ve kayıklar ile bu alanın manzarası oldukça iyi. Etrafta dolaşmak ve bisiklet sürmek için burası iyi bir bölge. Gölde bot turu ise diğer bir seçenek. Tüm bunlardan sonra bir Çin çay evine uğramak ya da bir Starbucks’a gidip biraz dinlenmek tamamen size kalmış.

Çin, Hangzhou

Hangzhou’daki Batı Gölü’nden uzakta, yine kaçırılmaması gereken gezinti alanları bulunuyor. Lingyin Tapınağı, Çin’deki en ünlü tapınaklardan biri. Ayrıca, eğer bir tane Budist Tapınağı seçecekseniz, gölü ve Qiantag Nehri’ni izleyen Six Harmonies Budist Tapınağı, size önerimiz olacak. Yazımıza, Çin’in dış yüzü hakkında alaycı bir başlangıç yapmamıza rağmen, ekleyeceğimiz olumlu notlarda bulunuyor. Örneğin; yemekler, alışveriş ve şehirdeki partiler, birçok anlamda yakınlardaki Şangay ile rekabet edebilir nitelikte.

Leshan

Devasa Buda’nın ünü Leshan

Çin’in Çengdu eyaletinin bir şehri. Başkenti Çeengdu’dan iki saatlik araba sürüşü mesafesinde bulunuyor. Dadu ve Min nehirlerinin birleştiği yerde kurulu. Şehrin en büyük şöhreti, Devasa Leshan Buda heykelinin oyulu olduğu bir uçurum.

Burası ve Emei Dağı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır. İnsan boyutundaki ayak parmakları ve basketbol sahası büyüklüğündeki omuzlarıyla, 72 metre yükseklikteki devasa heykel, manzaraya göre ayarlanmış. Nehre ve Emei Dağı’na bakan bu yer, 8. ve 9. yüzyıllarda, Hai Tong adlı papazın girişimleriyle kurulmuş.

Çin, Leshan

Kurulma amacı ise, nehirlerin sakinleştirilmesine yardım etmek ve gemilerin geçişinde güvenli bir nokta oluşturmak. Ayrıca, Leshan’daki Devasa Buda heykeli, Emei Dağı Milli Parkı’nı (Yüzlerce tapınak ve manastır bulunan) keşfetmek için en iyi nokta.Şehrin etrafındaki gezilecek yerler Leshan Köprüsü ve Wuyou Tapınağı. Bunlara ek olarak, ilginç marketler, çay evleri ve gökdelenler var.

Huangshan Sıradağları

Çin’de size bir manzara resminin içinde yürüyormuş gibi hissettiren bir yer varsa, o da Huangshan’dır. Granit ve kayaların bariz bileşimi Huangshan’ın doruklarına yükselir. Burada bulunan her türlü çam ağacı tuhaf bir şekilde size sanki bahar gelmiş gibi hissettirir. Güneşli günlerde bu muazzam manzara (özellikle gün doğumu ve batımında demek yanlış olur çünkü bunlarda daha fazlasını göreceksiniz) zirve bulutlara saklandığında daha da güzel görünür.

Çin, Huangshan Sıradağları

Burada birçok doğal güzellik var ancak Huangshan hepsinden biraz farklı. Dağa ulaşım sıklıkla teleferikle sağlanır. Buradan rotanızı patika döşenmiş yollara ve merdivenlere çevirebilirsiniz. Burada küçük bir uyarıda bulunalım: Çin’de dağ tırmanışı yapmayı düşünüyorsanız, Alp Dağları’na tırmanmak gibi olmasını beklemeyin.

Yürürken yalnız olmayacaksınız. Mikrofonla konuşan Çinli tur rehberlerinin kötü sesleri biraz rahatsız edici olabilir. Turistler genellikle buraya yakın olan Tangkou ya da Tunxi’de (günümüzde Hungshan olarak bilinir) bir gece kalırlar. Sonra dağ gezisi yaparlar, günün sonunda geri dönerler ya da geceyi buradaki otellerden birinde geçirirler.

Changchun

Çin’in mega şehirlerinden birisi Changchun. Çin’in dışında yaşayanlar için çok ünlü olmayabilir, fakat yaklaşık 8 milyonluk nüfusu ile bu şehrin varlığını göz önünde bulundurmanızı önermemiz mantıksız değil.

Changchun, 1933’ten 2. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar, Çin’in Japon Manchukuo (Xinjing veya “yeni başkent” adıyla) başkentiydi. Manchukuo, Pu Yi ve bu bölgeyle ilgilenenler için ilginç turistik merkezler: İmparatorluk Sarayı ve Wenhua Meydanı’ndaki sömürge dönemi binalarıdır.

Çin, Changchun

Bunların dışında Banruo Tapınağı ve Çinli aileler veya turistler tarafından bot turları için tercih edilen South Gölü etrafındaki park da turistik yerler arasında. Changchun’un diğer bir ilgi çekici özelliği ise, yakınlarında yer alan kayak merkezi.

Burası Çin’in en iyisi olarak adlandırılır ve Beidaihu’daki Jingyuetan (Asya’daki en uzun rampa) ile ünlüdür.

Kanas Gölü

Her Ay Farklı Bir Renk.. Çin’deki Xinjiang Eyaletinin sosis şeklindeki Kanas Gölü’nden daha fazla kuzeybatıya gidemezsiniz. Çin’in en büyük şehri yakınında ki yer Altay olmasına rağmen, mükemmel manzaralı göl kenarı, Kazakistan, Moğolistan ve Rusya’ya oldukça kısa bir mesafe uzaklıkta. Kanas Vadisi, Kazak ve Tuvan’ların yaşadığı bir yer olup, Kazaklar tarafından buraya Kanas deniyor (Kazak dilinde Hanas). Vadinin tam ortasında bulunan ve mükemmel renkteki suyu ile ünlü olan bu yer, bütün Çin’deki en derin tatlı su gölü. Suyun rengi, yılın zamanlarına göre değişiklik gösterir. Gölün standart rengi olan turkuaz, yaz gelince değişir ve koyu mavi rengini alır. Gölün uzun kıyıları boyunca Alp Ormanları’yla kaplı dağlık alanları ve karışık otlakları bulabileceğiniz bu yer, yürüyüş yapmak için mükemmel bir yer. Göl ve nehir boyunca görmeniz gereken başlıca manzaralar ise, Ay Koyu (Moon Bay), Peri Koyu (Fairy Bay) ve Çökük Ejderha Koyu (Crouching Dragon Bay) gibi yerler. Göl çevresinde kalmayı tercih edebileceğiniz iyi otelleri ile yakınlarda Burqin şehri bulunuyor, ancak buradaki konaklama yerleri biraz ilkel olabilir. Kış koşulları oldukça sert. Bu yüzden de turizm, kış aylarında duraksar. Nisan ve Ekim ayları arasındaki herhangi bir tarihte burayı ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca yerel efsanelere göre, gölün içinde kocaman bir canavar gizleniyormuş. Bizden söylemesi…

Lijiang

Eski Bir Turistik Şehir..

Lijiang, Çin’in Yunan ilindeki bir idari şehir. Şehir, 1.2 milyon kişiye ev sahipliği yapıyor. Bu şehir modern bir şehirdir diyemiyoruz. Bundan daha ziyade, UNESCO Dünya Mirası Alanı’nda olan Lijiang Eski Şehri’nden bahsedebiliriz. Lijiang Eski Şehri, tarihi 800 yıl geriye giden bir tarihle eski bir ticaret şehri. Binlerce köprü ve kanallarının otantik antik şehir manzaraları ve bunların yanı sıra yerli Nakhi azınlıkları ve doğal su şebeke sistemi ile yerel turizm için oldukça favori bir şehir. Şehrin, oldukça göz alıcı ve ilginç görünümü inkar edilemez, ancak tur grupları ve ticari his bazılarını berbat hissettirebilir. Eğer dar sokak yollarına doğru ilerler ve kaldırım taşından sokaklarda dolaşmaya başlarsanız, kendinizi aniden dere kenarlarında kendi sebzelerini yıkayan kalabalık bir grup kadının arasında bulabilirsiniz. Bunlardan sonra şehrin güzelliklerini görmeye başlayacaksınız.

Çin, Lijiang

Pekin

Eşsiz Huzur

Çince’de “Kuzey Başkent” olarak geçen Pekin, Çin Halk Cumhuriyeti’nin başkenti ve 20 milyonu geçen nüfusu ile Şangay’dan sonra ikinci büyük şehri. Pekin’in tarihi binlerce yıl geriye dayanmakla birlikte, tarihçiler bugünkü Pekin’in başlangıç tarihini, Cengiz Han emri altındaki Moğol askerlerinin şehri yakıp, ardından tekrar inşa ettiği tarih olan 1215 olarak belirtmekteler. Pekin, “Yasak Şehir” inşaatı ve şehir duvarı ile beraber Ming Hanedanlığı (1368-1644) sırasında şu anki şeklini almış. Pekin, bugün de Çin’in politik ve kültürel merkezi olma özelliğini taşıyor. Dünyada böylesine büyük tarihe sahip ancak birkaç yer bulunabilir. Yasak Şehir, Pekin’in kalbinde, saray müzesine ev sahipliğinin yanında, Çin İmparatoru’nun evi ve yaklaşık 500 yıldır politika merkezi olarak hizmet veriyor. Yasak Şehir, şaşırtıcı bir büyüklük ile 980 odaya sahip. İronik bir şekilde, Yasak Şehir bugünlerde eski Çin’in bir camekanı olarak ziyaretçilere açık olsa bile, hükümet, ülkenin yönetildiği, Çin Komünist Partisi’nin ve Devlet Konseyi’nin genel merkezi olarak Zhongnanhai’nin yanı başında yeni bir yasak şehir kurmuş.

Çin, Pekin

Yasak Şehir’in hemen önünde yatan şaşırtıcı büyüklükteki Tiananmen Meydanı’nda, o günlerde Mao’nun portresi tarafından izlenen, her gün, gün doğumunda ellerindeki bayrakları yükselten gururlu askerlerin görüntüsü ve ulusal marşın hoparlörlerden patlatıldığı günlerin üzerinden, şimdi çok ama çok yıllar geçti. Eğer herhangi bir nedenden dolayı, politik hassasiyetle meydan üzerinde bir an dursanız, meydandaki tansiyonu hissedebilirsiniz. Meydanın tam ortasında Mao’nun anıtının bulunduğu meydanda sivil polis tarafından sürüklenen birini görmek nadir bir olay değil. Tabii ki görülecek yerlerin listesi uzayıp gider. Pekin’de “görülebilir” değerinde yerler yok, orada “görülmesi gereken” değerini taşıyan turistik yerler ise sonsuz. Cennet Tapınağı, Ming Kabri, Yazlık Saray, Çin Seddi ve dahası. Dünya klasında görülecek yerlerin çok sayıda olması ile eski mahallelerin büyüleyici birleşimi (hutongs), komünist sloganlar, gökdelenler, uygun adım yürüyen Halk Kurtuluş Ordusu Askerleri ve Wangfujing’te alışveriş yapan mini etekli kızların var olduğu Pekin’in, şu anki gerçek görünümünden uzak olarak gösterilmiş olması ise Pekin için bir problem. Tabii ki Houhai’de bir akşam Pekin ördeğini, köfteleri, patatesleri ve iyi içecekleri denemelisiniz. Not: Pekin, iyi uluslararası hava bağlantılarıyla, Çin gezilerine giriş için iyi bir nokta.

Jinan

Doğal Kaynakların Şehri Jinan, kötü bir günde, genellikle sisli olduğu için, gezilmesi korkunç bir yer gibi hissettirecek. Ancak güzel bir günde, durumlar çok farklı. Şehrin ortasındaki Daming Gölü boyunca, mavi gökyüzü altında bir yürüyüşe çıkarak, ne dediğimizi net olarak anlayacaksınız. Arka planda şehrin silueti ile beraber Pegodas, lotus çiçekleri ve tapınaklar.. Modern Çin’e hoş geldiniz. Jinan, Çin’deki Shandong ilinin başkenti. Pekin’in birkaç yüz kilometre güneydoğusunda bulunuyor. Şehrin hemen kenarından Sarı Nehir (the Yellow River) geçiyor, bu nehir, turistler için önemli bir çekim merkezi. Ayrıca Baotu Kaynağı (Baotu Spring), Fiver Ejderha Havuzu (Fiver Dragon Pool) ve Siyah Kaplan Kaynağı gibi doğal kaynakları ile bilinir. Kalabalığın boyutuna göre değişiklik gösteren bu yer (Gelecek Çin Bayramları boyunca ne pahasına olursa olsun önlem alın), birkaç saat harcayarak rahatlayabileceğiniz mükemmel bir yer. Diğer gezinti yerleri ise, farklı şekillerdeki kaynaklardan, tapınaklardan ve doğal manzaralardan oluşuyor. Kayalara oyulmuş birçok Budalar ile Bin Buda Dağı, şehrin güneydoğusunun bitiminde bir tepede. Tabii ki de şehirde günümüz modernliğine sahip eğlence yerleri de bulunuyor. Modern Jinan’ı keşfetmeye başlamak için en iyi yer, özellikle akşamları hareketli aktivitelerin olduğu Quancheng Meydanı.

Çin, Jinan

Tibet

Dünya’nın Çatısı Tibet

Çin’in uzak batısında, Himalayalar’ın kuzeydoğusundaki yüksek rakımdaki bir platoya kurulmuş. Başkent Lhas 3.650 metrelik rakımıyla, Tibet’i dünyadaki en yüksek bölge yapıyor. Geleneksel, dindar Tibet Budistlerine ev sahipliği yapan ve 20. yüzyılda birçok karışıklık, ayaklanma meydana gelmiş olan bu bölge, coğrafi nedenlerden dolayı oldukça izole bir yer. 1900’lerin ilk yıllarında Qing Hanedanlığı’nın son bulmasıyla, Çin’de kontrolü milliyetçiler ele alsa da, Tibetliler bağımsızlıklarını ilan etmişler. 1951’de bölgenin Mao Zedong ordusunun işgali ve Çin Halk Cumhuriyeti yönetiminin boyunduruğu altına girmesiyle bu bağımsızlık durumu ani bir sonla karşılaşmış. 1959 yılına kadar bir şey olmamış, o tarihten sonra Tibet halkı ayaklanmış ve Tibet’te 600 yıldır varlığını sürdüren Dalai Lama, CIA’in yardımıyla Hindistan’a kaçmış. Bu da 600 yıllık bir varoluşun sonunu getirmiş. (Eğer bizim gibi siz de Dalai Lama’nın reenkarnasyonunun neşeli ya da üzüntülü olması hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız, Dalai Lama ve Çin Hükümeti arasındaki geçmiş ve güncel tartışmaları bulabilirsiniz.) Şunu da söylemeliyiz ki, eğer normal Çin vizesine başvuru yapacaksanız,Tibet için giriş izni başvurusunuda eklemeniz gerektiğini unutmayın. Vizeye başvuru sürecinde harcadığınız zaman kadar, bu giriş izni içinde harcayacaksınız. Üstelik bölgede her attığınız adımı, her yaptığınız işlemi Çin Hükümeti’ne bildirmek zorundasınız.

Çin, Tibet

Ne yazık ki! Hala var olan gerginlik ortamları ile karşılaşmaya aldırmazsanız, bütün bunlara razıysanız, Tibet, dünyadaki gezilmesi gereken en muhteşem yerlerden biri. Buradaki gelenek yüzlerce yıl geriye gidiyor Mükemmel bir görünüme sahip kar manzarası, kanyonlar, göller, arkadaş canlısı insanlar ve gizemli bölgeleri ile bütün uğraşlarınıza değecek. Bu büyük şehir, Barkhor sokağı etrafındaki dünyaca ünlü ikonik Potala Sarayı (Potala Palace) ve Jokhang Tapınağı’na (Jokhang Temple) ev sahipliği yapıyor. Bölgenin geri kalanında istediğiniğizi seçebileceğiniz yüzlerce manastır ve muhteşem dinsel bölgeler bulabilirsiniz. Dinsel gezinti yerlerinin yanı sıra, aynı şekilde göz kamaştırıcı olan doğa gezinti yerlerini de istediğiniz gibi seçebilir ve gezebilirsiniz. Tibet’te bulunan iki kutsal göl; turkuaz Yamdrok Gölü ( Lake Yamdrok) ve Namsto Gölü (Namtso Lake). Bunların yanında, aynı kutsallıkta Kailash Dağı (Mount Kailash), Yarlung Tsangpo Kanyonu ( The Canyons of Yarlong Tsangpo) bulunuyor. Everst Dağı’ndan bahsettik mi?

Shaoxing

2500 Yıldır Hiç Duyulmamış Eski Bir Kent.. New York nüfusunun yarısından daha fazla olan nüfusuyla, Çin’de bulunan bu şehrin varlığından haberinizin olmaması biraz klişe olacak ama sizi affediyoruz. Şimdi izin verin, size Shaoxing şehrini tanıtalım. Hangzhou yakınında kurulu olan ve 2500 yılıncı doğum gününü kutlayan bu kent, Şangay’dan trenle 2 saatlik bir mesafede. Shaoxing kentinde; kanalları, köprüleri, Budist Tapınaklar’ı, antik evleri ile ancak eski çizimlerde, kartpostallarda ve belgesellerde görebileceğiniz türdeki Çin’i görebilirsiniz. Bir anlamda Suzhou’ya benzeyen Shaoxing, oldukça az turistik bir özelliğe sahip, ki bu iyi bir şey. Çin’deki bu şehir, pirinç şarabı ve uzun tarihi ile ünlü. Dürüst olmak gerekirse, Şehrin nüfus bakımından büyüklüğü Shaoxing’deki turist aktivitelerinin gerçekleştiği merkezi yerlerin kısmen küçük olması konusunda aldatıcı olabilir. Turistler, Jiefang Lu ve eski şehir alanlarının (Fushan Park ve çevresi gibi) etrafına yöneliyor. Diğer bölgeler gibi Shaoxing de, yaz aylarında oldukça sıcak. Bu yüzden burayı ziyaret etmek için en uygun dönem, ilkbahar ya da sonbahar ayları.

Çin, Shaoxing

Hongcun

Mükemmel Bir Uyum İçinde.. Kaplan ve Ejderha filmini seyrettiniz mi? Hongcun, güneydoğu Çin’deki Anhui Eyaleti’nde bulunan antik bir köy. Kaplan ve Ejderha filminin birkaç sahnesi burada çekilmiş. Kasabanın tarihi; Song Hanedanlığı’na, 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar olan sürede Ming ve Qing Hanedanlığı’nın büyüdüğü zamanlara kadar gidiyor. Kasabanın mimarisi bu çağlardan örneklerle bezeli. Burası, tepelik çevre ve sularla, doğayla, insan yapımı olan Feng Shui filozofisinin mükemmel bir dengesi. Köydeki 150 kadar konak, beyaz badanalı duvarlar, siyah çatılar ve gri fayanslarıyla bir avlu etrafında, zarif Huizhou stili ile inşaa edilmiş. Köyün yapısına baktığımızda bir inek şeklini aldığını görürüz. Tepe, bu yapının baş kısmını oluştururken, köy gövdesini, Yuezhao (Ay) Göleti karnını, köprüler ise ayaklarını oluşturur. Bütün her şey kanallar ve geçitler sayesinde birbirine bağlı. Birçok Çinli turistten dolayı oldukça kalabalık olmasına rağmen, etrafında dolaşmak için her şeyinizi verebilirsiniz. Hongcun ve yakınları, şiirsel bir tanımlama ile “Doğa ve insanoğlunun uyumu, birliği ve hayatta kalma uğraşısı” gerekçesiyle 2000 yılında UNESCO Listesi’ne dahil edilmiş.

Çin, Hongcun

Urumçi

Çin’in Orta Asya Başkenti

Xinjiang sokaklarını gezen turistlerin, “Burası da mı Çin” diyeceğine iddiaya gireriz. Urumçi, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin (Xinjiang) başkenti ve ülkenin kuzeybatısında yer alıyor. Şehrin nüfusu 3 milyon olmakla beraber, bu nüfusun 4’te 3’ünü Han Çinlileri, yaklaşık % 15’ini de Uygurlar (Uygur Türkleri) oluşturuyor. Birçok farklı etnik kökenin bulunduğu Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde, en geniş grup Uygurlar’a ait. Bundan dolayı Urumçi’de Çin kültüründen ziyade, Uygur kültürü daha baskın şekilde hissedilir.

Dünyanın denizden en uzak şehri olarak ünlenen şehir, İpek Yolu üzerinde kurulu, Tang ve Qing Hanedanları zamanzamanında önemli bir yer konumundaydı. 1990’dan itibaren, Çin merkezinin dikkati bir kez daha şehre döndüğünden beri gelişme hızlandı. Uygurlar ve Han Çinlileri arasında elle tutulur bir gerilim var, ne yazık ki bu gerilim şu an olduğu gibi sonrasında da olabilir. Bu yüzden dikkatli olun.

Çin, Urumçi

Urumçi’de görülecek önemli yerlerin başında, Shaanxi Ulu Camisi gelir. Oldukça heybetli olan bu cami, bölgedeki diğer yapılardan çok daha farklı bir görünüme sahip. Şehirde dolaşırken görmeniz gereken bir diğer yer ise Kapalı Çarşı. Son derece büyük olan Kapalı Çarşı, dünyanın en büyük İslami çarşısı olarak biliniyor ve kentin en ünlü simgelerinden biri. Öte yandan, günümüzde Çin’de bulunan diğer turistik yerlerde olduğu gibi, mekanların otantikliği tartışmaya açık. Fakat yine de kesinlikle görülmesi gereken yerler mevcut.

Son olarak, Urumçi’de güzel bir yerel müze bulunuyor ve eğer şehrin geri kalanına göz atarsanız, sadece Uygur yaşam tarzına özgü manzaraları değil, aynı zamanda Kanas Nature Reserve gibi büyüleyici bölgeleri bulursunuz.

Çongçing

Çongçing, Çin’in güneybatısında yer alıyor ve ülkenin dört bağımsız bölgesinden bir tanesi (Şangay, Pekin, Tientsin ile birlikte). Başta Guizhou, Sichuan ve Hubei olmak üzere 5 şehirle sınırını paylaşıyor. Resmi rakamlara göre 30 milyona yakın nüfusu ile Çin’in en büyük şehirlerinden biri olmasına rağmen, halkın sadece 6 milyonu şehir merkezinde yaşıyor.

Çongçing, tarihi binlerce yıl öncesine uzanan bir şehir. Modern Çin tarihinde 19. yüzyılın sonunda yabancılara açılmış ilk iç limana sahip olan şehir, 1937 ve 1945 yılları arasındaki milliyetçi hükümet döneminde ülkeye geçici başkentlik yapmıştır. Yakın zamanlarda Çongçing, Komünist Lider Bo Xilai’nin düşüşündeki olaylar ile bazı siyasi çalkantılara sahne oldu. Sarp dağlık arazileri, Jialing ve Yangtze Nehirleri’nin kesişim noktası olması ile Çongçing’in doğal zemini bir hayli etkileyici.

Çin, Çongçing

Şehir manzarası, insan yapımı gökdelenler ve şehrin eski yüzünden kalanlar ile mükemmel bir kombin olmuş. Yalnız yıl boyunca çok fazla sisli havaya sahip olması ile ün salmış olduğu için bu güzel görüntüyü her zaman görmeniz mümkün değil. Bu ilginç bir atmosfer oluşturuyor ve eğer havanın açık olduğu zamanlar şehre bakacağınız noktayı doğru belirlerseniz şaşırtıcı bir görüntü yakalayabiliyorsunuz.

Üç Gorges Barajı’nı görmek için Çongçing’den tekne gezintisine katılabilirsiniz, ama eğer şehir merkezinde kalmak isterseniz, Çongçing size genel görünümünün yanı sıra daha iyi teklifler sunabilir.

Ciqikou adlı eski şehir alanı, tapınakları ve eski yapıları ya da Çin’in yakın tarihinde, insan yaşamanın önemini vurgulayan meskenler.. Fakat hepsinden çok Çongçing, keşfedilmeyi bekleyen atmosferik bir şehir. Çongçing’in ünlü iki şeyi var, bunlardan birisi çevre illerde olduğu gibi aşırı derecede baharatlı ve acılı yemekleri. Özellikle kış aylarında güveçleri kesinlikle kaçırmamalısınız. Ancak en şaşırtıcı özelliği, birçok Çinlinin inancına göre ülkenin en güzel kadınlarına ev sahipliği yapması.

Xiamen

Adalar Şehri

Xiamen (önceden Amoy olarak bilinirdi), Çin’in Fujian Ilin’nde 3,5 milyon nüfusa sahip bir şehir, Tayvan Boğazı’nda yer alıyor ve sadece birkaç kilometre uzağında, Çin Cumhuriyeti’nin (Tayvan) anakarası üzerinde bulunan son kalelerinden birisi yer alıyor.

Şehrin büyük bir kısmı ada üzerine kurulmuş. Xiamen, uzun bir tarihe sahip ve tarihinin uzun yılları boyunca önemli bir liman ve ticaret merkezi olarak hizmet vermiş. Çin ve batılı ülkeler arasındaki eşit olmayan anlaşmaların yürürlüğe girmesinden sonra Xiamen’in kapıları batılı güçlere açılmış. Bunun kalıntıları günümüzde en iyi limanın karşısındaki küçük ada Gulang Yu’da görülebilir. Bu onların kendilerine yerleşke haline getirdikleri yer ve günümüzde bunun kanıtı olan birçok sömürge köşkü burada durmakta.

Çin, Xiamen

Tarihi mekanların yanı sıra, araba kullanımına kapalı olan bu ada, küçük ve ucuz taze deniz ürünleri satan restoranlarla doldurulmuş ve bununla birlikte birçok hediyelik dükkanlar bulunuyor. Dağlık bölgelerden baktığımızda güzel manzaralarla karşılaşıyoruz. Diğer turistik yerlerden biriyse bolca yeşilliğe ve güzel bir göle sahip olan Xiamen Üniversitesi Kampüsü. Bunun yanında, duvarlarında görünen resimleriyle, yabancılara ve üst düzey yetkilileri misafirlik eden Nanputuo Tapınağı gerçekten görülmeye değer.

Lanzhou

Kirletilmiş, Antik ve Gizemli

Lanzhou’nu diğer birçok Çin şehri gibi, bir noktadan resmini çektiğinizde tipik sıkışık ve kirli bir metropol olarak görüyorsunuz. Başka bir noktadan baktığınızdaysa gizemli bir şekilde sisli kentsel yapıların arasından yükselen tapınaklar ve pagodalar görebilirsiniz.

Çin’in kuzey batısında yer alan bu şehrin iki tarafı bulunuyor. Lanzhou’da, ülkedeki diğer şehirlerden muhtemelen daha fazla şey bulabilsek de kirli ve sıkışık imajı onu gölgeliyor. Ama bu durum, Sarı Göl üzerinde yer alan ve İpek Yolu’nun işleyişinde kullanılmış olan, Gansu bölgesinin başkentinde yapılacak ya da görülecek bir şey yok demek değil.

Çin, Lanzhou

Çin’in önde gelen müzelerinden birisi olan Gansu Şehir Müzesi, şehirdeki başlıca çekiciliklerden bir tanesi. 18.000 dönümlük alana yayılır ve büyük bir bölümü İpek Yolu üzerinde bulunur. Burası fosillere, Neolitik Çağ Dönemi çanak çömleğe ve çeşitli çağlardan heykellere ev sahipliği yapıyor. Bunlardan bir tanesi meşhur ‘Uçan At’ heykeli.

Beyaz Pagoda Dağı’na çıkıp açık havada nehir üzerinde görünen muhteşem manzarayı yakalayabilirsiniz. Nehir boyunca uzanan Ana Nehir heykeli ve Su Değirmeni Bahçesi’ni, sulama için kullanılan cihazları ve bir süreliğine dolaşabileceğiniz hoş bir yer bulacaksınız. Lanzhou, nüfusu arasında büyük müslüman toplulukları bulunduğu için, Çin’in İslami şehirlerinden biri olarak görülür.

Hainan

Çin Plajlarına Kaçamak

Hainan, Çin’in en güneyindeki bölgede yer alan bir ada. Tatil için Çin’i tercih etmek, en başta hepinize garip gelebilir. Çünkü bizler genellikle Yasak Şehri, Terracotta Ordusu’nu ve Çin Seddi’ni görmek için bu ülkeye geliriz değil mi? Güzel, şimdi harekete geçin, çünkü size Çin’in Hawaii Adaları’ndan bahsedeceğiz. Hainan, günümüzde Çin’in en popüler tatil noktası olabilir. Fakat, bu her zaman böyle değil. Tarih boyunca ada, Çin ve Güney-Doğu Asya arasında oyuncak haline gelmiş. Hainan, bu dönemde, sürgün yeri dahi olmuş. Hainan’ın kendi başına ayrı bir il olması, 1980’lerin sonlarına denk gelmekte ve bu tarihten itibaren değişimler başlamış.(öncesinde Guangdong sınırları içinde.)

Çin, Hainan

Hainan’ın beyaz kumsalları, bölgedeki diğer tropikal plajlarla çömertçe rekabet edebiliyor. Palmiye ağaçları, sığ turkuaz suları ve el değmemiş doğası ile Hainan Adası’nın kıyı uzunluğu yaklaşık olarak 1600 kilometre. Uzun kıyı şeridinin en az yarısı ise plajlardan oluşuyor. Adanın eğimi ortalama %5 ve deniz suyu sıcaklığı 18-30 °C arasında değişiyor. Evet, çoğunlukla plajlar ve tatil yerlerinden oluşmuş olsa da hala Çin’desiniz ve bu ada şeklindeki eyalette yapılacak veya görülecek başka şeyler de var. Adanın en büyük şehri olan Haikou ve Sanya, tapınaklarını ziyarete açmış durumda. Bunların dışında, parkları ve kaplıcaları da görülmeye değer. Ayrıca, yağmur ormanları, dağları ve azınlık köyleri ile ada, güzel bir tablo oluşturuyor.

Guangzhou

Modern Çin’in Simgesi

Guangzhou, batılılarda Kanton olarak bilinen 11 milyonluk nüfusu ile Çin’in güneyinde Guangdong Bölgesi’nde büyük bir şehir. Yakınında Hong Kong, Macao, Dongguan ve Shenzhen özel idare şehirleri bulunuyor. Burası ülkedeki en büyük üçüncü şehir.

Çin, Guangzhou

Guangzhou gibi şehirlerle anılan bazı negatif taraflara değinmek istiyoruz: kirli hava, trafik, olası muhtemel tüm yönlerde hiç bitmeyen genel gelişimi, bu yolla ayakta duran en ufak tarihi bile yıkan bir şehir. Daha sonrasında fark ettik ki Guangzhou Çin’i birçok yönden somutlaştıran ve diğer büyük birçok Çinli şehirden bugününe odaklanan bir şehir. Kuzey Çin şehirlerine “kültürsüz” olma sıfatını yükledi. Bizim önerimiz, insanlar beğensin ya da beğenmesin, bu 21.yüzyılın Çin’i, yüzyıllar öncesinde Pagodaları ve tapınakları inşaa eden aynı insanlar tarafından inşaa edildi. Şimdiki görüntüsüne bakın ve hayran kalın. Etkileyici gökdelenler, neon ışıklar, lüks alışveriş merkezleri ve kalabalık alışveriş caddeleri, dim sum restaurantlarını tutan ve bağırarak yarışmalardan çok para kazanan aileler, bir sokakta her eve 20 litrelik su şişeleri bırakan kargocular… İşte bu modern Çin.

Mutlaka Guangzhou’ya gidin, ve Çin gezinizin geri kalanında tarih için bir seyahat gerçekleştirin. Gerçekten birçok insanın inandığından daha çok yapılacak şey var bu şehirde. Bazı turistik yerlerin başında Altı Banyan Ağacı Tapınağı, Chen Clan Akademisi, 19.yüzyılın gösterişli mimarisi ve geçmişinde sömürgeye teslim olmuş huzurlu şaman adası yer alıyor.

Shenzhen

Küçük Tarihi İle Bir Çin Şehri

Shenzhen, doğrudan Hong Kong’a sınırı olan Çin’in güneyinde Guangdong Bölgesin’de bir şehir. İlk olarak 30 yıl öncesinde Çin’in dünyaya açılmasıyla önemli bir ekonomik yer olarak tasarlanan şehir, Çin’in diğer başlıca şehirlerine göre sessiz bir gelişim başlangıcına sahip ve şimdilerde başlıca finans ve liman merkezi.

Son derece başarılı bir iş merkezi olmasına karşın tam anlamıyla Çin’in önemli bir turistik merkezi olamamış. Buraya alışveriş ve yemek için geldiğinizde en ufak hayal kırıklığına uğramayacaksınız. Yiyecek ile ilgili bilgi birikimi, yıllar üzerinde Çin’in çevresinden birçok göçmen için çekici olduğundan, tüm Çin yemek stilleri burada en iyi şekilde temsil edilmekte. Görünce anlaşılıyor ki gurbetçi büyük bir batılı topluluk ile, ne güzel batılı restaurantlarını ne de barlarını istemeyeceksiniz.

Çin, Shenzhen

Turistik açıdan tartışmasız dünyanın en iyi eğlence parkının penceresi, Mısır Piramitleri’nin, Eyfel Kulesi’nin, Tac Mahal’in kopyalarına burada devasa bir park ev sahipliği yapıyor. Shenzhen’de bir diğer turistik yer de Minsk World. Kullanılmayan eski Sovyet uçak taşıyıcı gemisine sahip yer gezilebilir. Bahsettiğimiz gibi şehirde birçok harika park bulunuyor. Ama tapınaklar için Çin’in başka şehirlerine göz atmalısınız.

Yorumda Bulun