Portekiz Gezi Rehberi

PAYLAŞ:

Avrupa’da sayılı okyanusa sahip ülke bulunmaktadır. Bunlardan biri ve en güzeli Portekiz’dir. Portekiz’de görülmesi gereken birçok şehir ve yer var. Özellikle yaz aylarında birçok turist Portekiz’i tercih ediyor. Birbirinden güzel plajları, tarihi yapıtları, sıcakkanlı insanları ve meşhur şarabıyla Portekiz, herkesi kendisine hayran bırakıyor. Portekiz hakkında ihtiyacınız olan tüm bilgilere ve gezilecek yerlere bu yazımdan ulaşabilirsiniz.

Portekiz’e Portekiz turları ile gidebileceğiniz gibi İstanbul’dan direkt uçuşlarla bireysel olarak da ulaşabilirsiniz. Aşağıda vereceğim ipuçları sayesinde Portekiz’in en önemli turistik yerlerini keşfetmeniz mümkün.

Portekiz’e gitmek için Schengen vizesine sahip olmanız gerekmektedir. Schengen vizesi nasıl alınır yazımızdan vize hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Portekiz’de para birimi olarak Euro kullanılmaktadır. Her ne kadar Euro kullanılsa da diğer Avrupa ülkelerine göre daha ucuz.Portekiz’in resmi dili Portekizcedir. Halkın büyük bir çoğunluğu İngilizce ve İspanyolca bilmektedir.

Portekiz’in başkenti Lizbon, Portekiz’de görülmesi gereken ilk şehirdir. Şehirde birçok tarihi yapıt vardır. Oldukça sıcak hava iklimine sahip bu şehrin plajları her yıl binlerce turisti ağırlar. Uygun vakitlerde şehrin önemli yerlerini keşfedip, öğlen sıcaklarında okyanusun serin sularına kendinizi bırakabilirsiniz. Lizbon hakkında detaylı bilgiye Lizbon kategorimizden ulaşabilirsiniz.

Aveiro

Portekiz, Aveiro

Portekiz’in Venedik’i Aveiro, -tıpkı Venedik gibi- kanalları ve köprüleriyle Portekiz’in görülmesi gereken bir kenti. Aslında bir balıkçı kasabası olan Aveiro, Porto’nun güneyinde ve Coimbra’nın kuzeyinde bulunur. (İki şehrin ortasındadır.) Aveiro, Ria de Aveiro (bir mercan gölü) Kıyısı’nda yer alır. Turistler buraya çoğunlukla kasabanın kanalları üzerindeki renkli gondollarla(moliceiros olarak adlandırılırlar.) seyahat etmeye gelirler. Burada görülecek bir başka yer ise, Nouveau Sanat (Yeni sanat) evleridir. Ayrıca parke kaldırımlı döşenmiş sokakları ve meydanları görülmeye değer. Ve tabii ki kumsallarını unutmamalıyız. Şehir Merkezi’nde, Mercado do Peixe Balıkçısı, sabahın erken saatlerinden, günün geç vakitlerine kadar açıktır. Market Meydanı, günün sonuna kadar barlarıyla ve restaurantlarıyla canlı ve hareketli. Bu yoğunluğun muhtemel sebebi nüfusun 12,000’lik kısmını oluşturan öğrenciler. Aveiro Katedrali ve Igreja da Misericordia, bu kasabada görülecek tarihi yerler arasında. Kumsalları ise mükemmel! Ayrıca kasabadan kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz. Geniş ve kumlu bir sahile sahip olan Costa Nova ve Barra en güvenli olanları.

Coimbra

Portekiz’in Orta Çağ Başkenti Coimbra

Portekiz, Coimbra

Roma Devri zamanında Aeminimum adıyla anılırken, 12 ve 13. yüzyıllar arasında Portekiz’in başkentliğini yapmış böylece uzun ve zengin bir tarihe sahip olmuş. Dünyadaki en eski binalardan biri olan Coimbra Üniversitesi binası (1290 yılında inşa edilmiş.) UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesi’nde yer alır. Bir tepenin üzerine kurulu olan bu üniversite, aynı zamanda muhteşem Barok mimarisi tarzındaki Joanina Kütüphanesi’ne sahiptir ki kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir yer olarak listenizde yer vermelisiniz. Bu şehre gelmenizin en büyük sebeplerinden biri olan üniversite, ironik bir şekilde aynı zamanda kentin tarihi atmosferini de hissettirmemekte. Bunun nedeni de öğrencilerin salı ve perşembe günleri bile canlı kalan gece hayatı. Üniversiteyi çevreleyen tarihi şehir merkezi bulunuyor (“Üstteki şehir” olarak da adlandırılıyor). Burada gezebileceğiniz yerler arasında birkaç eski kilise, meydanlar ve dolambaçlı sokaklar bulunur. Tepeden aşağıya -nehre doğru- indiğiniz zaman Baixa Meydanı’na ulaşacaksınız. Burada alışveriş yapabilir, güzel restoranlarda yemek yiyebilir ve barlarında bir şeyler içebilirsiniz. Kaçırmak istemeyeceğiniz diğer gezilecek yerler ise; Sao Tiago Kilisesi, Santa Cruz Manastırı ve Se Velha(Eski) Katedrali ve Se Nova(Yeni) Katedrali.

Evora

Portekiz, Evora

Roma, Cermen ve Endülüs Dönemleri’nden Kalma İzler Evora, 55,619 nüfusa sahip olan, Portekiz’in Güneyi’ndeki Alentejo Eyaleti’nde bir kent. Portekiz’in UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan yerlerinden biri ve tarihi bir merkeze sahip olan bu kasaba, UNESCO tarafından “1755 yılında Lizbon’da gerçekleşen deprem sonrasında Portekiz’in Altın Çağı’nı en iyi yansıtan örnek” olarak seçilmiştir. Evora’nın tarihi 2,000 yıldan daha öncesine dayanır. Celtic zamanlarına dayanan bu kent, M.Ö. 57 yılında Roma İmparatorluğu Dönemi’nde gelişmeye başlamış. Şehrin etrafında çevrili olan duvar Romalılar zamanında inşa edilmiş, Liberalitas Julia olarak adlandırılan bu bölge önemli ticaret yolları üzerinde bulunuyordu ve korunması ön plandaydı. Ancak bunlara rağmen Cermen ve Endülüs devletleri sırayla bu bölgeyi işgal etmişler. 1166 yılında Portekiz Kralı Afonso Henriques, tekrar bu bölgeyi Portekiz himayesine almış. Bu sebeplerden tarihin izleri şehrin her yerinde görülebilir. Evora, Alentejo’nun şarap bahçelerinin yakınındaki, tepeler ve ovalar arasında konumlanmış. Burada görebileceğiniz en cezbedici yer, Roma zamanından kalma Diana Tapınağı’dır. 2. veya 3. yüzyılda inşa edilmiş olan bu tapınak Corinthian tarzı 14 sütundan meydana gelir. Ayrıca Gotik Mimarisi tarzı bir kiliseye,  granit dış yüzeyi, iri cüsseli kaleleri ve siperleriyle bir kiliseden çok kaleyi andırır. Buradaki en tuhaf yer ise, sadece insan iskeletlerinden oluşan Casa dos Ossos (Kemik şapeli)’dur.

Albufeira

Portekiz, Albufeira

İyi yağlanmış bir plaj makinesi Albufeira, önceleri genellikle balıkçılık için kullanılan bir kasabaydı. Fakat bir yerde bir şeyler yanlış gitti… Bekleyin. Çok bilmiş olmayalım bu konuda. Kuzeydeki birçok Avrupa ülkesi için, Albufeira, “kumsal” ve “yaz tatili” kelimeleriyle eş anlamlı hale geldi. Bir kere gelen insanlar konumu dolayısıyla döndükleri yıl sonraki yıl geliyorlar.(sonraki yıl sonraki yıl sonraki yı.. boşverin). Bir zamanlar bir balıkçı kasabası olan Albufeira, şimdilerde fazalasıyla gelişmiş ve iyi yağlanmış bir kumsal makinesi haline geldi. Lüks otelleri, restaurantları ve barlarıyla tatil planlarının vazgeçilmezi oldu. Eğer böyle yerleri seviyorsanız, Albufeira, kesinlikle sizin bir numaralı tercihiniz olmalı. Çünkü bu özellikleriyle ve konumuyla mükkemmel.

Sagres

Portekiz, Sagres

Avrupa’nın Kenarındaki Çarpıcı Manzara Sagres, Avrupa’nın Güneybatısı’nda gidebileceğiniz en uzak noktada bulunur. 2,000’in altındaki nüfusuyla bu Portekiz Beldesi, Algarve’in Güneyi’nde yer alır. Buraya gelmenizin sebebi; içinde bulundurduğu güzelliklerden ziyade, etrafını çevreleyen Cabo de Sao Uçurumu (denize karşı yükselir) ve onun diplerinde uzanan altın rengi kumsalı. Ayrıca Sagres, görülecek tarihi birkaç yere de sahip. Romalılar bu yere “Dünyanın Sonu” adını vermişler. Denizci olan Prens Henry’nin (1394-1460 ) önderliğinde, Sagres’e Denizcilik Okulu açılmış. Ayrıca Prens Henry, Afrika Kıtası’nın keşfi için ilham kaynağı olmuş. Kasaba, rahat ve dingin atmosferiyle bir balıkçı kasabası. Resmedilmeye değer bir limana, saygın birkaç restauranta ve barlara sahip. Hayır, burası kitle turizmine uygun bir yer değil. Fakat biraz vakit geçirmek için hoş bir kasaba. Muazzam bir kumsala sahip olduğundan bahsetmiş miydik? Sanırım bahsettik.

Obidos

Portekiz’in Merkezindeki En İyi Korunmuş Ortaçağ Kasabası

Obidos, 3,100 nüfusa sahip, Portekiz’in merkezinde bir kasabadır. 1148 yılında Portekiz’in ilk kralı tarafından Endülüs Devleti’nden alınmıştır (Eşine düğün hediyesi olarak vermiştir ki bu daha sonrakiler için bir gelenek halini aldı). Bugünlerde ise, Portekiz’in merkezinde iyi korunmuş bir Ortaçağ kasabası.

Portekiz, Obidos

Ortaçağ’dan kalma şehir duvarları tarafından çevrelenmiş kasabada ve Moorish Kalesi, Obidos’da görülmesi gereken en önemli yerlerden biridir. Kasabanın yüksek noktalarından baktığınızda üzüm bağları ve çiftliklerden oluşan manzara, tamamen muazzam bir görüntü sunar. Kasabanın içinde dar sokaklarına sıralanmış beyaz ve balkonlarında çiçekler sarkan evlerle karşılaşacaksınız. Rua Direita Caddesi, seramik ve nakış işleri gibi hediyelik eşya alabileceğiniz küçük dükkanlara sahip.

Cascais

Lizbon’un Yakınındaki Manzaralı Sahil Kasabası

Cascais, Portekiz’de 206,000 nüfusa sahip olan bir sahil kasabasıdır. Lizbon’un batısında yer alır. Önceki yüzyıllarda, Portekiz Kraliyet Ailesi tarafından tatil beldesi olarak kullanılmış. Bugünlerde ise Lizbon’da yaşayan insanların inzivaya çekildiği bir yer olması Cascais’i ülkedeki en zengin kasabalardan biri yapıyor.

Portekiz, Cascais

Buraya yaz aylarında gelmelisiniz. Cascais’in sahilleri, Lizbon’dan gelen turistler tarafından ağzına kadar doluyor. Eğer kalabalık bir sahili sorun yapan insanlardan biriyseniz, yeterince sert görünüp kendinize bir köşe kapabilirsiniz. Eğer mütevazi bir plaj sizin için yeterliyse, burası pek size göre değil. Çünkü Cascais, lüks ve kaliteli plajlara sahip. Geniş ve beyaz kumsalları, kayalıklarla çevrili olan koylarıyla muhteşem bir yapısı var. Ancak Atlantik Okyanusu’nun suyunun çok sıcak olmadığını not edelim.

Eğer yüzmek size hitap eden bir aktivite değilse, yat limanındaki okyanus manzarasını içeren turlara katılarak kendinizi okyanusun sonsuz güzelliğine kaptırabilirsiniz. Ayrıca Conde de Castro Guimarães Sarayı ve kasabanın tarihi merkezi, sarmal yapıdaki sokaklarının üzerinde bulunan balıkçı restaurantları ve hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanları, bu kasabanın diğer gezilecek yerleri arasında. Yavaş ama emin adımlarla bu kasaba gittikçe çoğalan golf kurslarına da ev sahipliği yapıyor.

Sintra

Romantik Dönemde En Parlak Çağını Yaşayan Şehir

Portekiz’de birçok yer UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alıyor. Muhtemelen buraya birkaç kültür karışımına tanık olmak için ve bunu yaparken güzel bir hava eşliğinde, kumsallarında eğlenerek, yemeklerini tadarak ve daha birçok şeyin keyfine vararak vakit geçirmek için gelebilirsiniz. Fakat sizi Sintra şehrine gelmeye ikna etmemiz için bize bir fırsat tanıyın. Yaklaşık 400,000 nüfusa sahip olan bu şehir, Lizbon’un kuzeybatısında bulunuyor ve gerçekten ziyaret edilmeyi hak ediyor.

Sintra’nın tarihi oldukça eskiye dayanır. Romalılar’ın ve Endülüsler’in izleri şehrin çevresinde görülebilir. Sintra’nın yeniden fethinden (Reconquista) sonra, Portekiz Kraliyet Ailesi için tatil köyü olarak kullanılmış. UNESCO, Sintra’yı 18. ve 19.yüzyıl Romantik Dönemi mimari hazinesi için listesine almıştır. Palacio da Pena Sarayı’nda ve Quinta da Regaleira bu mimari hazineden sadece bir kaçı.

Portekiz, Sintra

Bunlara ek olarak gelenler için bir kaç eklenti daha var. Moors Kalesi (Endülüs Döneminde inşaa edilmiş) örnek olarak gösterilebilir. Sintra 18. ve 19. yüzyılda hızlı bir yükseliş trendine girmişti. Aristokratlar ve yabancılar buraya olan hayranlıklarını bildirmek için seyahat ediyorlardı.

Sintra, denizden 8 km uzaklıkta, ormanlık tepelerin arasında yer alır. En yüksek noktalarından baktığınızda denizi görebilirsiniz. Kaleleri, müzeleri, sarayları ve muhteşem manzarası ve eski villalarıyla size büyülü bir atmosfer yaratır. Burada birkaç günü dolu dolu geçirebilirsiniz. Birçok görülecek yerden bahsettik fakat sadece birini seçmek zorunda kalsaydık bu kesinlikle Moors Kalesi olurdu. Bu kalenin duvarları, Çin Seddi’ni anımsatıyor.

Porto

Rüya Gibi ve Romantik Porto

Rio Douro tepeleri boyunca inşa edilmiş, Portekiz’in ikinci en büyük şehri olan Porto’da sabah erken saatlerde yürüyün ve suda yüzen geleneksel tahta tekneleri görün. Orta Çağ yapıları ve kiliseleri nehrin her tarafına yığılmış durumda. Buraya neden birkaç yüzyıl önce gelmediğinizi düşünerek kendinizi affettirebilirsiniz.

Romantik şehir Porto’yu gezmek için başlanacak ilk durak, tabii ki UNESCO Listesi’ne dahil edilmiş olan, Ribeira Bölgesi. Nehrin kıyısında bulunan Ribeira Bölgesi’ni, müthiş nehir manzarası eşliğinde çok sayıda dar sokaklardan geçerek dolaşabilirsiniz. Burada diğer tarihi mekanların çoğu da sokaklarda bulunuyor. Aynı yerde yer alan bir diğer turistik nokta ise, neoklasik mimari izlerin görüldüğü, Belediye Binası ve Sao Francisco Kilisesi. Porto’nun esas şöhreti ve en büyük iddiası ise, elbette şarapları. Dünya çapında ünlü olan Porto şaraplarının üretildiği yerlere ulaşmak için, I. Ponte Luis Köprüsü ile nehri geçerek Vila Nova de Gaia’ya ulaşmanız gerekir.

Portekiz, Porto

“Porto Çalışır, Braga Dua Eder, Coimbra Okur ve Lizbon Parayı Alır.”

Porto Vilayeti’ni oluşturan milletlerin özelliklerini bu şekilde ifade etmek doğru ve adil olur diye düşündük. Evet doğru tahmin, burası her zaman lezzetli bir kıvamda olan (bazen kuru/yarı-kuru) kuvvetlendirilmiş şarabın doğduğu yer. Douro Vadisi’nin dik yamaçlar arasındaki üzüm bağlarında yetişiyor ve günümüzde hala kullanılabiliyorlar.

Yol kenarındaki taşlı patikanın zirvesindeki muhteşem manzara, sizi tatmin edecek. Buralarda yol, ara sıra daralsa da arabayla seyahat etmek için güzel yerler. Liman seviyorsanız (ya da sevmeseniz bile daha burayı görmediniz) burası, gidip yerinde görmeye değer bir yer. Lezzetli yumuşak lokumları tanıyıp biraz atıştırmalık satın alın, aklınızda bulunsun, o aldıklarınızla uçağa sığabiliyor olmanız gerek. Lokasyon olarak, Portekiz’in kuzey batısında yer alan Porto Vilayeti, İspanya sınırının (kıyı kenarında) yaklaşık olarak 100 kilometre güneyinde bulunuyor.

Porto Bölgesi, ziyaret etmeye değer ve çokça tavsiye edilir. Hem turistler hem de yerliler için kesinlikle bir çalışma bölgesi olan Porto Vilayeti, çok engebeli ve eğimli yapısı ile hareketliliği sağladığı için, sağlığınız için de uygun bir yer. Eğer bu sizi korkuttuysa, daha aşağılarda kalın ve baş döndürücü Douro Nehri kıyısının tadını çıkarın. Porto’ya yakınsanız önereceğimiz süper turistik şey: teleferiğe binin ve Portekiz’in ikinci büyük şehrinin size olağanüstü bakışını ve manzarasını değerlendirin.

Lizbon

Batı Avrupa’nın En Eski Şehirlerinden Biri

Lizbon veya Lisboa, Portekiz’in başkenti ve yarım milyondan fazla nüfusu ile Portekiz’in en büyük şehri. Tagus Nehri’nin ağız kısmındaki tepelik alana kurulmuş olan Lizbon, M.Ö. binlerce yıl öncesinde kurulmuş, Avrupa’nın en eski şehirlerinden biri. Bundan dolayı Lizbon’un görülmesi gereken en güzel bölgeleri tarihi yerlerden oluşur.

Lizbon tabii ki bunlarla sınırlı değil: İklimi, tepelerin zirvesindeki muhteşem manzaraları, arkadaş canlısı insanları, lezzetli yiyecekleri (Kremalı turta ve bacalhau ya da tuzlu somon)…

Portekiz, Lizbon

Şehirde görülmesi gereken yerlerin başında, gotik tarzda inşaa edilmiş olan Torre de Belem Kalesi gelir. Bu kale, 16. yüzyılda, Tagus Nehri yakınlarında, savunma kalesi olarak inşaa edilmiş olup aynı kale, tören erişim noktası olarak da kullanılmıştır. Lizbon’da görülmesi gereken bir diğer yer ise, St. George Kalesi. Bu kale, Orta Çağ dönemi izlerini taşıyor ve tepenin üzerinden nehre bakıyor. St. George Kalesi’nin bahçelerinde dolaşarak şehrin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.

Öyle ya da böyle, St. George’s Kalesi’ni kesinlikle ziyaret edin, Alfama mahalleri etrafında dolaşın. Dar sokaklarla karşılaşacağınız Lizbon’un en eski bölgesi ilginç mağazalarla dolu. Küçücük kafeler, harika fırınlar ve daha fazlası… Gününüzü şehrin en canlı yeri olan, her şeyin gece başladığı Bairro Alto’da bitirin.

Azorlar

Azorlar, 9 adet volkanik adadan oluşan bir takımada. Portekiz’in iki özerk bölgesinden biri olan Azorlar, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda bulunuyor. Azorlar’ın esas adası olan Sao Miguel ise, Portekiz anakarası üzerindeki Lizbon’un yaklaşık olarak 1400 kilometre batısında yer alıyor. Azorlar’ı harita üzerinde bulmak bir hayli zor, çünkü bu ada takımı sanki başka bir dünyaya ait gibi.

Portekiz, Azorlar

Adada bulunan ve 2.351 metre yükseklikte olan Piko Dağı, adanın en etkileyici yeri olmasının yanında, Portekiz’in de en yüksek dağı. Bereketli yeşil iklim örtüsü ve kıyı boyunca düz arazide uzanan, resmedilesi köyleri ile tablo gibi olan Azorlar’ın arka planında ise aniden yükselen ve ağaçlarla kaplı olan dağlar bulunuyor.

Tepelerin üzerindeki oldukça bakımlı çayırlarda otlayan inekler, göl ya da şelale ile kesilen tepeler. Azorlar’ın hemen her yerinde ise Atlantik manzarası hakim. Fantastik manzaranın yanı sıra Azorlar’da yapabileceğiniz faaliyetler ise; doğa yürüyüşleri, bisiklet sürüşü, yüzme ve hatta balina izlemek… UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen ve Azorlar’ın Terceira Adası’nda bulunan Angra do Heroismo Antik Kenti’ni görmeden, adadan ayrılmamanızı tavsiye ediyoruz. Özellikle de 400 yıllık askeri surları. Adada bulunan şirin şehir Ponta Delgada Bölgesi de görülmeye değer.

Madeira

Sonsuz Bahar Adaları

Bazı yönleri ile Madeira, gerçek olmayacak kadar güzel. Bir çok miktarda yarı tropikal volkan adalarından oluşan bu adaların en büyüğü Porto Santo ve Madeira Takımadaları. Madeira ve Porto Santo Adaları, Atlantik Okyanus’unda Fas’ın batısında ve Tenerife Volkanik Adası’nın ise kuzeyinde konumlanmıştır.

Muhteşem manzarası ve yıl boyunca süren ılık havası ile Madeira, yılın her zamanında ilgi gören favori bir adadır. Evet ada çok sıcak değil, genellikle ılıktır. Zaten Madeira’ya “sonsuz bahar” benzetmesinin yapılmasının sebebi de budur. Madeira’da bulunan bir yerleşim yeri olan Funchal, adanın en büyük şehridir. Funchal, kırmızı çatılı binaları ve bereketli yeşil bitki örtüsü ile güzel bir tezatlık oluşturan masmavi okyanus sularıyla çevrili, rüya gibi bir ada şehridir. Aynı zamanda Portekiz’in en güzel şehri olarak kabul edilir.

Portekiz, Madeira

Şehirde etkileyici konaklar, çarşılar, hoş bahçeler ve parklar bulunmaktadır. Örneğin şehirde bulunan, art deco tarzındaki rengarenk Mercado dos Lavradores, kentin güzelliklerinden biridir. Ayrıca bölgede yer alan Se Katedrali’de görülmeye değer bir yer. Beraber delice güzel bir manzara oluşturan, kırmızı çatılı büyük şehir Funchal, yemyeşil bitki örtüsü ve koyu mavi okyanusu ile sert bir kontrast oluşturuyor. Etkileyici köşkleri, park ve bahçeleri ve Se Katedrali ile Portekiz’in en güzel şehirlerinden biri.

Şehrin dışına doğru her hangi bir yerine ilerlediğinizde, dağların içine gitmek zorunda kalıyorsunuz. Çünkü burada adanın % 90’ını kapsayan dağ kütlesi bulunuyor ve dağın deniz seviyesinden yüksekliği 500 metre. Dağlardan çiftçilere su aktarılmasını sağlayan Levadas su kemerinde yürüyüşler yapabilirsiniz. Ama belki de, iç kısımdaki muhteşem manzarayı keşfetmek için yapılacak en iyi şey; sarp kayalıklar, uçurumlar, şelaleler ve gölleri gezmek olacaktır. Ayrıca, yöreye özel Laurel Ormanı’da mutlaka görülmesi gereken doğa harikası yerlerden biri. Madeira’da gezilecek yerlerden diğerleri ise, Cabo Girao okyanusu kayalıkları, Sao Vicente mağaraları ve adanın doğusunda yer alan Ponta de Sao Lourenço kayalıklarından oluşuyor.

Yorumda Bulun