Irak Gezi Rehberi

PAYLAŞ:

Irak, eski medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Aşağı Mezopotamya bölgesinde kurulmuş bir devlettir. Körfez ülkeleri arasında Suudi Arabistan ve İran’dan sonra 437.072 kilometrekare ile en büyük yüzölçümüne sahip ülkedir. Kuzeyde Türkiye, batıda Suriye ve Ürdün, doğuda İran, güneyde Suudi Arabistan ve Kuveyt ile çevrilidir.

Sahip olduğu petrol rezervleri ve tarıma elverişli toprakları ile jeopolitik öneme sahip olan Irak, Saddam Hüseyin’in etkisi ve bölgede hâkim unsur olan ABD politikaları ile de Orta Doğu ve Körfez’in stratejik hassasiyete ve öneme sahip önemli bir ülkesi durumundadır.

18 bölgeye (muhafazah) ayrılmış olarak yönetilen ülkenin başkenti 9.5 milyon kişilik nüfusuyla en kalabalık şehir olan Bağdat’tır. 2015 yılı nüfus tahminlerine göre Irak, 37.056.169 kişilik bir nüfusa sahiptir. Toplam nüfusun yüzde 75-80’i Araplar, yüzde 15-20’si Kürtler ve yüzde 5’i ise Türkmenler, Süryaniler, Keldaniler, Nesturiler, Asuriler ve diğer etnik gruplara mensuptur. Yüzde 97’si Müslüman olan Irak halkının yüzde 60-65’i Şii Müslümanlar, yüzde 32-37’si Sünni Müslümanlardan oluşmaktadır. Ülkede Hıristiyanlar da yaşamaktadır. Katolik olan Musul’daki bir kısım Araplar, Ortodoks olan Ermeniler, kendi kiliselerine bağlı olan Süryani ve Yezidiler vardır. Bunların dışında ülkede Yahudiler ve ilkel din olan Asuriler yaşar. Irak’ta iki resmi dil vardır: Arapça ve Kürtçe.

Irak’ın kültürü de Mezopotamya kültürü, İslam dini ve geleneksel Arap ve Kürt kültürü çevresinde biçimlenmiştir. Buna karşın, Irak çeşitlilikler içinde yüksek bir kozmopolit toplum ve canlı bir kültüre sahiptir. İslam etkisi ile Arap ve Kürt kültürünün mimari, müzik, giyim, mutfak ve yaşam tarzına fazlasıyla yansıdığı görülebilmektedir.

Ülkenin ekonomisi ise petrol üzerine kuruludur. Ham petrol ihracatı milli gelirin yüzde 60’ını, kamu gelirlerinin ise yaklaşık yüzde 90’ını oluşturmaktadır. OPEC üyesi olan Irak’ın (tespit edilmiş) petrol rezervi 143 milyar varildir (Petrol Bakanlığı’na göre rezervin 204 milyar varil olma ihtimali vardır).

Kurak bir iklime sahip olan Irak’a gitmek için en iyi dönem, hava sıcaklıklarının yaz ve kış aylarına göre daha ılıman ve serin olduğu bahar aylarıdır. Bu dönemde ayrıca Irak’ın olağanüstü ekosistemi ve habitat çeşitliliğini de keşfetmek mümkündür. Irak’ın faunasının çeşitliliği, florasının çeşitliliğinden bile büyüktür. Meşe ormanları, Irak’ın
kuzeyindeki Zagros Dağları‘nın büyük bir bölümünü kaplar ve ekolojik bir bölge oluşturur. Irak’ın güneyinde ise kendine has çöl çeşitlilikleri vardır. Bölge ayrıca Avrasya yaban hayatına da ev sahipliği yapar. Serçe, kınalı keklik, bıldırcın, ibibik, güvercin, yaban güvercini, ördek, yaban ördek, bayağı dağ bülbülü gibi kuşlar da burada yaşamaktadır.

Irak, 18 bölgeye (muhafazah) ayrılmış olarak yönetilmektedir. Bunlar içerisinde de toplam 46 il bulunmaktadır. Irak’ın başkenti 9,5 milyon kişilik nüfusuyla en kalabalık şehir olan Bağdat’tır. Ülkenin diğer önemli şehirleri şöyledir: Basra, Musul, Erbil, Kerkük, Felluce, Süleymaniye, Kerbela, Necef, Ramadi.

Irak, eski medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Aşağı Mezopotamya bölgesinde kurulmuş bir devlettir. Kuzeyde Türkiye, batıda Suriye ve Ürdün, doğuda İran, güneyde Suudi Arabistan ve Kuveyt ile komşudur.

Yüzde 97’si Müslüman olan Irak halkının yüzde 60-65’i Şii Müslümanlardan, yüzde 32-37’si ise Sünni Müslümanlardan oluşmaktadır. Ülkede Hıristiyanlar da yaşamaktadır. Katolik olan bir kısım Araplar, Ortodoks olan Ermeniler, kendi kiliselerine bağlı olan Süryani ve Yezidiler vardır. Bunlar dışında ülkede Yahudiler ve ilkel din olan Asuriler de yaşamaktadır.

Irak’ın içinde bulunduğu Mezopotamya bölgesi dünyanın ilk önemli yerleşim merkezlerinden biridir. M.Ö. 7. yüzyıla kadar Sümer-Akad, Babil ve Asurların elinde kalan bölge, daha sonra Perslerin eline geçmiştir. Bölgede İslamiyet’ten önceki Araplar da Main, Sebai ve Himyeri devletlerini kurdular. İslamiyet’in doğuşu ve hızla gelişmesi ile birlikte Müslümanlar uzun süre bölgeye hâkim oldular.

Bağdat 762’den itibaren yeni baştan imar edilerek Abbasilerin, yani, İslam dünyasının başşehri oldu. Dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biri haline geldi. Bilhassa 786-809 seneleri arasında halifelik yapan Harunürreşid ve oğlu Me’mun zamanında, Irak dünyanın en parlak ilim ve kültür merkezi oldu. Ancak 1258’de Irak’a giren Moğol hükümdarı Hülagü, şehirleri yakıp yıkmıştır. Sonraki tarihlerde eski günlerini yakalayamayan Irak, sırasıyla Celayirliler, Timuroğulları, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Safeviler’in hâkimiyeti altına girdi. 1515’te Kuzey Irak Osmanlı topraklarına katıldı, ardından Kanuni Sultan Süleyman 1534’te ülkenin tamamını fethetti.

Irak, Osmanlı hâkimiyetinde kaldığı yaklaşık beş asırlık sürede parlak bir dönem yaşadı. Osmanlı Sultanı Dördüncü Murad Han zamanında Bağdat ikinci kez fethedildi. Irak’ı ele geçirmek isteyen İngilizler, Birinci Dünya Savaşı döneminde 20 Kasım 1914’te Basra’ya girdiler. Ancak 29 Mayıs 1916’da Irak ve Osmanlı Kuvvetleri “Selman Pak” meydan savaşında İngilizleri yendiler. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlılar bölgeden çekildi. İngiltere 1918’de ordularını Musul’a soktu ve 1920’de yapılan son Roma Konferansı’nda da Irak’ın İngiliz mandası altına girmesi kararlaştırıldı. 1930’da İngiltere Irak’a sözde bağımsızlık tanıdı. 1933’te de Faysal’ın oğlu Gazi, kral oldu.

Irak, İkinci Dünya Savaşı’na girmedi. Ancak bütün İngiliz sömürgeleri gibi savaştan etkilendi. 14 Temmuz 1958’de Irak ordusu, 22 yaşındaki Kral İkinci Faysal’ın da öldürüldüğü kanlı bir darbe ile yönetime el koyarak cumhuriyeti ilan etti. Ancak darbeci Abdülkerim Kasım bir diktatördü ve Irak’a İngilizlerden fazla bir hürriyet vermedi. Bunun üzerine Sosyalist Arap Baas Partisi aynı senenin 8 Şubat’ında yönetimi ele geçirdi. 18 Kasım 1963’te ise Arif Kardeşler, karşı darbe ile başa geçti. Beş sene sonra 30 Temmuz 1968’de de Baas Partisi yeni bir darbe yaparak ikinci defa yönetimi ele geçirdi. Saddam Hüseyin’in başkanlığındaki Devrim Komuta Konseyi ve Sosyalist Arap Baas Partisi bugün de işbaşındadır. 22 Eylül 1980’de başlayan Irak-İran savaşı ülkede yüzbinlerce insan kaybına, milyarlarca dolarlık zarara, huzur, barış ve düzeninin bozulmasına yol açtı. Sekiz sene süren savaş sonunda, 20 Ağustos 1988’de ateşkes imzalandı.

1990 ortalarında Irak orduları Kuveyt’e girerek burayı işgal etti. Bunun üzerine başlayan Körfez Krizi petrol fiyatlarının artmasına ve ekonomik dalgalanmalara sebep oldu.

Bağdat

Yüzyıllar boyunca birçok medeniyete kucak açmış Bağdat, Irak’ın başkenti ve en büyük şehridir.

Dicle Nehri’nin iki yakası üzerine kurulu şehir Bağdat, Irak’ın tam ortasında yer almaktadır. Bağdat ismi, Farsça ‘bag’ (Tanrı) ve ‘dād‘ (verilen) kelimelerinden oluşmuş olup ‘Tanrının verdiği’ anlamına geldiği kabul edilmektedir.

Irak, Bağdat

Bağdat, Mezopotamya bölgesinin ortasında, Dicle Nehri’nin Fırat’a en çok yaklaştığı bölgede yer almaktadır.

Çöl ikliminin görüldüğü şehirde yazlar çok sıcak ve kuru geçer. Yıl boyunca çok az yağış alan şehirde, yağışlar genellikle kış aylarında görülür. Yumuşak ve serin kışlar geçiren Bağdat’ı ziyaret için en uygun zamanlar sonbahar ve kış aylarıdır.

Kerkük

Kerkük, Irak’ta bulunan ve Kerkük valiliğinin başkenti olan bir şehirdir. Şehir konum olarak başkent Bağdat’ın 236 km kuzeyinde, Erbil’in 83 km güneyinde, Musul’un 149 km güneydoğusunda, Süleymaniye’nin de 97 km batısında yer alır.Şehir antik Asur başkenti olan Arrapha’nın olduğu yerde, 5000 yıllık eski yerleşim kalıntıları üzerinde Khasa Nehri yakınında yer alır. Arrapha M.Ö. 10. ve 11. yüzyıllarda Asurlular yönetimi altında büyük bir öneme ulaşmıştır. Şehir, stratejik konumundan dolayı  üç imparatorluğun da savaş alanı olmuştur. Bu imparatorluklar çeşitli zamanlarda şehrin kontrolünü elinde bulunduran Asur, Babil ve Med imparatorluklarıdır.

Irak, Kerkük

Kerkük yirminci yüzyıl boyunca dramatik demografik değişimler yaşayan ve etnik açıdan karışık olan bir nüfus bölgesinde yer alır. Kürtler, Türkmenler ve Araplar bu bölgeye ilişkin iddialara sahip olup, tüm iddialarını desteklemek için tarihsel hesapları ve anılarını öne sürmektedirler. Tarihsel olarak, şehir her zaman Kürtler ve Türkmenler tarafından bir kültür başkenti olarak  kabul  edilmiştir. 2010 yılında ise Irak Kültür bakanlığı tarafından “Irak’ın Kültür Başkenti” seçildi. Şehir günümüzde Araplar, Süryaniler, Iraklı Türkmenler ve Kürtler oluşturduğu bir populasyona sahiptir.

Musul

Musul, Irak’ın kuzeyinde yer alan ve başkent Bağdat’ın yaklaşık 400 km kuzeybatısında bulunan ve bir Kuzey Irak vilayeti olan Nineve’de yer alan bir şehirdir. Şehir Dicle Nehri‘nin batı kıyısında ve doğu kıyısında Nineve’nin eski Asur şehrinin  karşısında yer almaktadır fakat metropol şimdi iki tarafı birbirine bağlayan beş köprü ile, kıyılar üzerindeki  önemli alanları kapsayacak şekilde büyüdü. Nüfusun çoğunluğu Arap olmakla beraber Asuri, Türkmen ve Kürt azınlıklar da yer almaktadır. Musul, Bağdat ve Basra’dan sonra Irak’ın en büyük üçüncü kentidir.
Uzun zaman burada üretilen Muslin kumaşı, şehrin adıyla adlandırılmıştır.  Bir başka tarihsel önemli ürün de Musul mermeridir. 1987 yılında, şehrin nüfusu 664.221 kişi idi; 2002 nüfus tahmini 1,740,000 oldu ve 2008 yılına kadar 1.800.000 olarak tahmin edilmiştir.

Irak, Musul

Şehrin Belediye Başkanı Mohsin Muhammed Abdulazeez ‘dir. Musul Kenti,  Musul Üniversitesi ile, Irak ve Orta Doğu’daki en büyük eğitim ve araştırma merkezlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Şehir, Jonah gibi birçok Eski Ahit peygamberlerinin mezarlarını içeren, aynı zamanda Süryani Nasturi Hıristiyanlık için tarihi olan bir merkezidir.

Yorumda Bulun