Hindistan Gezi Rehberi

PAYLAŞ:

Güney Asya’da yer alan Hindistan, dünyanın en büyük yedinci coğrafi alanıdır. Ayrıca en büyük ikinci nüfusuna sahip olan ülkedir. Ulusal marşları “Jana Gana Mana”dır. Endonezya’dan sonra sayıca en kalabalık Müslüman nüfusa sahip olan Hindistan dünyanın en büyük on ikinci ekonomisidir ve dünyanın en büyük dördüncü satın alma gücü paritesine sahiptir. Tarihi ticaret yollarının yer aldığı ve üzerinde büyük imparatorlukların hüküm sürdüğü bir bölge olan Hint Yarımadası, uzun tarihi boyunca ticari ve kültürel zenginliğiyle nam salmıştır. Hindistan, dünyanın en önemli dört dininden olan Hinduizm, Budizm, Jainizm ve Sihizmin doğum yeridir. Mistik kültürü ve doğal güzellikleriyle en popüler turistik destinasyonlar arasında yer alır.

Hindistan, 28 tane eyalet ve 7 adet birlik bölgesinden oluşur. Başkenti Yeni Delhi’dir. Diğer önemli şehirleri arasında Bombay, Varanasi, Goa, Agra, Japur ve Mumbai vardır.

Güneyinde Hint Okyanusu, batısında Umman Denizi ve doğusunda Bengal Körfezi bulunan Hindistan’ın denize 7.517 kilometre uzunlukta kıyısı vardır. Batısında Pakistan, kuzeydoğusunda Çin, Nepal ve Bhutan, doğusunda ise Bangladeş ve Myanmar ülkeleri bulunur. Sri Lanka, Maldivler ve Endonezya’ya çok yakındır.

Hindistan’da resmi dil olarak kabul edilen iki dil vardır. Bunlar Hintçe ve İngilizcedir. Ayrıca ülkede remi olarak tanınan 21 tane daha yerli halka ait dil mevcuttur. Sindhi, Konkani, Meiteilon ve Nepali bu dillerden birkaçıdır.

Hindu nüfusun çoğunlukta olduğu Hindistan’da bu dine mensup insan sayısı ülkenin yüzde 81’lik dilimini oluşturmaktadır. Dinin gündelik yaşam üzerinde büyük etkisi olduğu ülkede bunu yüzde 12’lik oranla Müslümanlık takip eder. Ayrıca ülkede Hristiyanlık ve Budizm de hâkim inançlar arasındadır.

300-400 yılları arasında altın çağını yaşayan Hindistan, 1000 yılından itibaren Arapların eline geçmiştir. 12. yüzyılda Gazneliler ülkenin önemli bölümünü egemenlik altına almıştır. 1400 yılında Timur, ardından Babür ülkeyi fethettikten sonra uzun süre Babür İmparatorluğu’nun merkezi olan ülke, 1757 yılında İngilizlerin egemenliği altına girmiştir. Uzun süre İngiliz sömürgesi olan Hindistan Mahatma Gandhi liderliğinde 1947 yılında İngilizlere karşı bağımsızlığını kazanan ülke bu sürecin sonunda Müslümanların bölgesinde Pakistan, Hinduların bölgesinde Hindistan olmak üzere iki yeni devlet ortaya çıkmıştır.

Hindistan’a gitmeden önce gideceğiniz yerin mevsim özelliklerine dikkat etmeniz gerekmektedir. Hindistan’ın birçok bölgesini serin aylar olan kasım ve şubat sonuna kadar rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz. Nisan ayı ortasından itibaren yüksek kuzey bölgeleri soğuk kış aylarının etkisinden kurtulur ve ziyaret için en uygun zaman başlar. Bombay şehri için İstanbul çıkışlı uçuşların tarihlere göre listesini aşağıdaki grafikten görebilirsiniz. İlgilendiğiniz aya tıklayarak detaylı bilgi alabilirsiniz.

Chennai

6.5 milyona yaklaşan nüfusu ile Hindistan’ın en büyük şehirlerinden Chennai’nin resmi adı Madras. Konum olarak, ülkenin en güneyindeki derinliklerde, Bengal Körfezi ile karşı karşıya. Chennai, bölgeye özgü Tamil kültür merkezi ve tapınaklarıyla bilinir.

Hindistan, Chennai

Şehirde bulunan Marina Plajı, şehir boyunca uzandığından dünyadaki en uzun ikinci kent plajı. Ancak ne yazık ki plajlarda yüzmek güçlü akıntılardan dolayı tavsiye edilmez. İngiliz Doğu Hindistan Şirketi tarafından yaptırılmış olan ve Bengal Körfezi sahilinde kurulu olan St. George Hisarı, keşfe başlamak için iyi bir nokta.

Seyahatte gezilecek yerler listene, bazı parkları ve fantastik tapınakları (En ünlü olan ve şehirden ulaşılması en kolay olan Kapaleeswarar Tapınağı) ekleyebilirsininiz. Burada dolu bir program ile gezmek var!

Darjeeling

Tepelerin Kraliçesi

Şunu biliyoruz ki, bu değerlendirmeyi başka Asya dağlık alanları için de yaptık. Bütün Avrupalı sömürge güçlerinin burayı işgal etmesi, ardından sıcaktan duramayıp ülkedeki daha serin olan dağlık alanlara çıkmaya çalışması… Eğlenceli değil mi? Hindistan’daki Darjeeling bunun bir örneği. Yaz aylarında, buradaki hava sıcaklığı 20 °C derecenin çok üzerinde. Şehre yakın yerlerde ise bu sıcaklık, kolayca 35 °C derece ve üstüne çıkabilir.

Darjeeling, neredeyse yüz binin üzerinde insanın neyle meşhur olduğunu söyleyemeyeceği Hindistan’ın Batı Bengal’inde yer alan küçük bir kasaba. Aslında Raj zamanında popüler hale gelen kokulu çayı, bölgenin yüksek rakımlı yerlerinde üretilmekte.

Hindistan, Darjeeling

Bu çay fidanlıkları, oldukça ünlü gezinti yerleri. Yoluna devam ederken geçmişe götüren mimarileri, sömürge çağı eserleri ya da bir iki tane Budist manastırı görebilirsiniz. Eğer bunaldıysanız ve rahatlamak istiyorsanız, bu küçük kaçıştan oldukça keyif alacaksınız. Siliguri yakınındaki Bagdogra Havaalanı’ndan uçun ve buraya gelin.

Not : Darjeeling şehri, uluslararası bağlantısı iyi olmadığı gibi Hindistan seyahatine başlamak için iyi bir nokta değildir. Bunun yerine, Delhi, Bombay ya da Pune’yi giriş için kullanabilirsiniz.

Tac Mahal

Görkemli Tac Mahal Hint-Türk imparatoru Şah Cihan, eşinin doğum sırasında ölmesiyle, çok sevdiği karısının anısına Tac Mahal’i yani Taç Sarayı’nı yaptırmış. Bu beyaz mermerden yapılmış anıt mezar, Hindistan’daki Agra’da yer alıyor. 1632- 1648 yılları arasında yapılmış olup, birçok kişi tarafından, dünyanın en etkileyici binası olarak görülen Tac Mahal ne modern ne de eski bir yapı. Dünyanın 7 harikası arasında yer alan Tac Mahal, Hindistan için küresel bir simge ve Müslüman Hint mimarisi açısından bakıldığında, tarihin en güzel örneklerinden biri. İki küçük kırmızı bina ile Tac Mahal’ı çevreleyen, zengin çiçekleri ve yansıtma havuzu olan, bir Hint-Türk bahçesi bulunuyor. Bu havuzlara yansıyan harika görüntünün bir fotoğrafı çekilebilir.

Hindistan, Tac Mahal

Türbenin içerisine girildiğinde, şaşırtıcı bir şekilde ferah ve karanlık olup, ilk bakışta görülecek pek fazla şey bulunmuyor. Ancak daha fazla dikkat edildiğinde, duvarlarında harika bir mermer işçiliğinin olduğunu göreceksiniz. Yamuna Nehri’nin hemen yanında ve direkt olarak şehre bağlantılı. Güney, doğu ve batı olmak üzere giriş yapabileceğiniz 3 kapısı var. Batı kapısı en kalabalık giriş ve haftasonları oluşan kalabalığı engellemek için sabah erken saatlerde bilet gişesi sırasına girmelisiniz. Buraya gelmeyi planlıyorsanız, aşırı sıcaklara yakalanmamak için Kasım ile Mart ayları arasında ve bir iş gününde geliniz. Kalabalığın, bu büyüleyici yeri mahvetmesine izin vermeyin.

Bombay

Canlılığın ve Egzotikliğin Had Safhada Olduğu Yer Bombay(Mumbai),  Hindistan’ın en büyük şehri ve dünyadaki en büyük şehirlerden biri. Yaklaşık 21 milyon nüfusu olan şehir, Umman Denizi ile karşı karşıya ve Hindistan’ın Maharaştra Eyaletinde bulunuyor. Bombay, Hindistan’ın dış ticaretinin %40’ının sağlıyor, bu nedenle finansal, ekonomik, kültürel ve eğlence merkezi ve Hindistan’ın Bollywood film endüstrisinin merkezi konumunda. Bombay tarihi, 15. yüzyılın sonlarında, Portekizlilerin Gucerat Sultanlığı’ndan 7 adayı almasından sonra başlamış. 50 yıl sonra, onlarda burayı Doğu İngiliz Hindistan Şirketi’nin merkezi yapan İngilizlere vermişler. Daha sonraki yüzyıllarda ise şehir, Hint Kurtuluşu’nun arkasındaki ana güç olan parti, ilk senato toplantısını 1885’te Bombay’da yapmış. Ülkedeki ana politik partilerden biri olan Hindistan Ulusal Kongresi’nin merkezi ve sığınağı haline gelmiş. Bombay, sömürge tapınakları ve binaları, aşırı fakirlik ve zenginliklerle tam bir tezatlıklar şehri. En çok turist çeken yerleri, şehrin güney bölümünde bulunuyor. Heybetli Hint Geçidini ve Victoria Terminus’u bulabileceğiniz Churchgate ve Colaba etrafındaki alanı keşfederek sömürge binaları ve müzelerini görebilirsiniz.

Hindistan, Bombay

Güneydeki bu görülmesi gereken gezinti yerlerini gördükten sonra, daha kuzeydeki dinsel gezinti yerlerine yönelebilirsiniz. Ünlü olan renkli ve etkileyici Hacı Ali Dergah Camii ile Siddhivinayak Hindu Tapınağını gördükten sonra şehrin ne kadar dini çeşitliliğe sahip olduğunun farkına varacaksınız. Tabii ki bunlar, Bombay yolculuğunda sadece ana gezilecek yerler. Bunlar dışında daha bir çok yeri gezilecekler listenize ekleyebilirsiniz. Şaşırtıcı çarşılar (ki buraya giderek Hindistan’ın kültürel çeşitliliğine bir göz atabilirsiniz.), plajlar, anıtlar, triportör sürme yerleri, parklar, bölgesel Hint mutfağı.. Bombay’ın yıl boyunca sıcak bir iklimi var. Maksimum hava sıcaklığı, yıl boyunca 29-33 Santigrat derece arasında değişiyor (84-91 Fahrenhayt). Muson yağmurları şehre, haziran-eylül ayları arasında uğruyor. Bu yüzden, orayı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız haziran-eylül ayları dışındaki bir zamanı tercih etmenizi öneririz.

Lakşadvip

Sakin Hint Mercan Adası Lakşadvip, Hindistan’ın Güneybatı kıyısından yüzlerce kilometre uzaklıkta bulunan Laccadive denizindeki bir takım ada. 36 ada ile birlikte Hindistan’ın 65.000 nüfusa sahip küçük bir Hint Birleşim Bölgesi oluşturuyor. Jeolojik olarak mercan kayalıkları deniz altında bulunan dağdan, Maldivlere kadar uzanır. Yabancılar, sadece seçilmiş birkaç adada, izin almak şartı ile (Örnek olarak Kavaratti adası) kalabiliyor. Buraya gelmek için sarfedeceğiniz çabaya değecek. Ayrıca dünyanın en nefes kesici plaj yerlerinden biri de burada. Zengin marina hayatı (dalış), sıcak ve sığ lagunlar, beyaz kum plajları ve palmiye bahçeleri…

Puri

Lord Jagannath’a Adanmış Kuşkusuz, 12. yüzyılda Lord Jagannath adına yapılmış olan Jagannath Puri Tapınağı, Puri’de gidilmesi gereken kent simgesidir. Burası, Hindular için en kutsanmış 4 hac yerinden biri  ve sahil kasabası (200,000 nüfuslu) olmasıyla Orissa Bölgesi’ne katkıda bulunuyor. Orissa şehrinin buraya katkı sağlamasına neden olur. Özellikle de Haziran/Temmuz aylarında gerçekleşen Rath Yatra festivalinde. Jagannath Puri, ne yazık ki (ve bir şekilde tartışmaya açık) Hindu olmayanlar için kapalı bir yer, fakat dışarıdan bakıldığında, bıraktığı hayranlık oldukça ilginç.

Hindistan, Puri

Etrafında bulunan bazı binalara ufak ücretler vererek üst katlarına çıkabilir ve bu harika manzarayı daha net bir şekilde görebilirsiniz. Diğer dini manzaralar ise şehrin dışında bulunan Gundicha Mandir Tapınağı’nı, Satyabadi Mabedi’ni ve çok daha fazlasını içerir. Puri plajı, gezebileceğiniz iyi yerlerden biri olup, şehrin hemen önünde yer alıyor, fakat bu tip yerlerin bozulmadığını düşünmeyin. Not: Puri’nin uluslarası bağlantısı çok iyi olmadığından dolayı, Hindistan turuna başlamak için ideal bir başlangıç noktası değildir. Bunun yerine örnek olarak Mumbai, Delhi veya Pune’yi başlangıç noktası olarak seçebilirsiniz.

Delhi

Bitmek Bilmeyen Manzarası ile Antik Bir Şehir

Delhi, ya da diğer adıyla Hindistan Ulusal Başkent Bölgesi, Yeni Delhi ulusal başkentini birleştiren Hindistan’ın bir metropolü. Başkent bölgesi 22 milyona yakın oturanı ile dünyadaki en büyük ikinci popülasyona sahip ve Asya’nın en önde gelen mega şehirlerinden biri halinde. Bombay, Hindistan’ın ticaret ve ekonomik alanında ön plana çıkarken, Delhi de ülkenin politik başkenti olmasıyla öne çıkar. Delhi’nin tarihi, binlerce yıl, belki de 5000 yıl öncesine dayanır. 500-1000 yılları arasındaki tarihi geçmiş zaman diliminde şehir birçok defa tahrip edilip yıkılmış ve tekrar inşaa edilmiş. Çok sayıda turist çeken yer, Eski Delhi’de yerleşmiş ve 17. yüzyılda Moğol İmparatoru tarafından istilacıları uzak tutmak için uzun duvarlı bütün turistik aktivitelerin merkezi olan Red Fort (Kızıl Kale)’u yaptırılmış. Bütün Hindistan’daki en ünlü ve en büyük camii olan Jama Mashid ise buraya çok yakın. Sadece kartpostallarda görebileceğiniz, muazzam kalabalık ve kaos, çarşılar ve bütün farklı yönlerden gelen, tanıdık olmayan koku ve seslerle duygulara hücum eden bir Hindistan’ı Eski Delhi çevresinde bulabilirsiniz. Özellikle Chandni Chowk ve Chawri Bazar çarşıları olmak üzere bu alanda denemeye değer seyyar sokak yemekleri bulunur.

Hindistan, Delhi

En meşhur atıştırmalıkları ise kızarmış ekmeğin içine patates ve keskin baharatlarla yapılan Chaat’tır. Yeni Delhi’nin geri kalanında ise UNESCO statüsünde olan, bitmek bilmeyen turist çekim alanları bulunabilir. Lahitler, bahçeler, Hint-İslam mimarisi, tapınaklar ve camiiler. Eğer pazarlık yapma yeteneğinize güveniyorsanız, hareketli ve egzotik marketlere doğru dolaşmaya çıkabilirsiniz. Mücevher, ahşap oyma, ipek tespihler, yünden yapılmış birçok hediyelik eşya satan yerlere (Dilli Haat bunların başında gelir) gidip göz atabilirsiniz. Son olarak Delhi, gezi yapmayı ciddi olarak düşünebileceğiniz şehirlerden biri. Kasım ve Şubat arasındaki herhangi bir tarih, yağmur yağışları en az seviyede ve sıcaklık ise 20 derece seviyelerinde olduğu için gezi yapmaya en uygun tarih olacak. Şubat ve nisan ayları arasında sıcaklık en yüksek seviyede. Bu aylarda sıcaklık 22 dereceden 36 dereceye çıkmakta.

Havelock Adası

En Popüler Olan

Andaman ve Nicobar Adaları, idari olarak Andaman ve Nicobar Adaları, Hindistan parçaları (Birleşik Bölge olarak) olarak kabul ediliyor. Coğrafi olarak ise Myanmar, Tayland ve Malezya gibi ülkelere daha yakın.

Hindistan, Havelock Adası

Emin olun ki, bu adanın atmosferi sizi rahatlatacak. Andaman ve Nicobar Adaları’nın dışında yer alan Havelock Adası en popüler olanı ve bunun sebebini tahmin etmek hiç de zor değil. Devasa beyaz kumlu plajları, harika marinası ve iç manzarasıyla, Maldivler (her kartpostalda harika bir görüntüye sahip olan Radhanagar Plajı gibi) ile rekabet edilecek düzeyde.

Burada yüzmeye, trekkinge gidebilir, dalış yapabilir ve balık tutmaya çıkabilirsiniz. Tüm bunları daha basit bir çevrede yapmak istiyorsanız ve lüks tatil yerlerinin rahatlığı olmadan yapabiliyorsanız, gideceğiniz yer kesinlikle Havelock Adası.

Pune

Eski ve Yeni

Pune, Hindistan’ın Maharaştra Eyaleti’nde bulunan Hindistan’ın Mumbai’den sonraki en büyük ikinci şehri. Aynı zamanda Hindistan’ın kültür başkenti olarak kabul edilen Pune, eski ile yeninin harmanlamasıyla oldukça ilginç bir şehir. Ticaret ve kültürel yapısının yanı sıra, Pune ülkenin akademik merkezi olarak da bilinir. Ülkenin en önemli ikinci üniversitesi olarak kabul edilen Pune Üniversitesi burada bulunur. Üniversitesinin dışında, bu şehirde yüzlerce kurum faaliyet gösteriyor.

Pune’nin tarihi geçmişi bin yıldan daha da gerisine gidiyor. Mağara tapınakları içine oyulmuş resimler 8. yüzyıla ait ve bu ilk hareketliliğin kanıtlarından. İlk tarım alanı da yine bu zaman diliminde kurulmuş. İlk olarak Rashtrakootaslar sonra Maratha Devleti ve Mughals yönetiminde geçen Pune, yüzyıllar boyunca ziyaretçiler için pek çok tarihi bıraktıklarını söylemek Pune’yi keşfetmek için yeterli.

Hindistan, Pune

Pune nispeten küçük bir şehir gibi, kime sorduğunuza bağlı olsa da, mutlaka görmeniz gerekenler listesine Pune de yer alacak. Yaygın bir şekilde bahsedilen ve bize göre kaçırılmaması gereken yerler Darshan Müzesi (Sindhi saint Sadhu Vaswani’ye adanmış ve çeşitli şekilde hayatını anlatan.), muhteşem fakat en uzun isimli Shreemant Dagdusheth Sarvajanik Ganpati Tapınağı, Aga Khan Sarayı ve krallara yakışır Shaniwar Wada Evi. Fakat çok fazla olduğu için bu sadece ilk adımı atmak gibi. Şehrin dışındaki Lonavala kaya mevki, Western Ghats ya da yakındaki üç gölden birinin etrafında bir tur, eğer şehirden kaçmak istiyorsanız, kesinlikle zamanınızı harcamaya değer.

Bu kadar kültür ve tarih yeter, biraz da temiz hava alalım diyorsanız, kesinlikle şehrin dışında bulunan Lonavala tepelik alanına uğrayın. Ayrıca Western Ghats Bölgesi’ni de gezebilirsiniz. Bunlara ek olarak, üç göller civarında şehirden uzakta dinlenebilirsiniz. Daha önce de bahsettiğimiz gibi Pune’yi ziyaret etmeye değer kılan, sadece kültürel ve tarihi olması değil. Alışveriş yapmak gibi daha modern etkinlikler için MG Road’a ya da Laxmi Road’daki yerlere gidebilirsiniz. Koregaon Parkı’nın yeşil kenar mahalleleri, içmek ve biraz yemek için iyi bir yer.

Not: Uluslararası bağlantıları iyi olmadığı için Hindistan gezilerine başlamak için iyi bir nokta değil.

Jaipur

Pembe Şehir

Jaipur, Hindistan’ın kuzeyinde yer alan “çöl devleti” olarak bilinen Racastan Eyaleti’nin başkenti ve en geniş şehri. Eski yerleşim yerindeki binaların bir çoğu pembemsi kırmızı renkte olduğu için, Jaipur genelde “Pembe Şehir” ismi ile anılır. Jaipur, Hindistan’ın turizm merkezlerinden biri ve Yeni Delhi ile Agra’ya(Tac Mahal ile ünlü ) geziler yapılabilmesi için oldukça elverişli bir konuma sahip. Her iki şehir de Jaipur’a araba ile birkaç saat uzaklıkta.

Hindistan, Jaipur

Turistler genellikle Jaipur’u, Thar Çölü’ne girmek ya da Aravalli Sahası’na ulaşmak amacıyla kullanır ama, Jaipur’un sunduğu muhteşem turistik yerler, daha fazla ve önemli. Görülecek yerlerin bir hayli çok olması, sizi biraz zorlayabilir! Şehir’deki turistik yerlerin başında, saraylar, kaleler ve tapınaklar geliyor. Mutlaka görülmesi gereken Şehir Sarayı (gerçekten,pembe renklidir), eski şehrin tam merkezinde bulunuyor ve eskiden Maharaja’nın evi olarak kullanılmış. Mughal (Babür İmparatorluğu), Rajput ve hatta Avrupa tarzını birleştirerek, güzel bir uyum yakalamış. Bu uyum, 18. yüzyıla ait kompleks birkaç avlu, bahçeler, saraylar ve tapınakları kapsar. Yedi katlı Chandra Mahal (Ay Mekanı), hem içeriyi hem de dışarıyı kontrol etmek için, Şehir Sarayı’nın merkezi halindedir.(sadece birinci kat halka açık ve kapsamlı bir şekilde dekore edilmiş.)

Jaipur’da görülecek yerler henüz bitmedi. Bu yerlerden bir diğeri de, güzel Jal Mahal’dir ve “Su Sarayı” anlamına gelir. Jal Mahal, kentin kuzey eteklerinde, göl ortasında konumlanmış. Jaipur’da gezilecek diğer yerler ise, Jantar Mantar, Hava Mahal (Rüzgarlar sarayı) ve Amber Kale sarayından oluşuyor.

Ellora

Kayalara Özenle Oyulmuş Tapınaklar

Ellora’da bulunan mağaralar, UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş yerlerden biri. Hindistan’ın Maharaştra Eyaleti’ne bağlı olan Evrengabad Şehri’nin yakınlarında bulunan Ellora Bölgesi’nde orjinal Budist, Hindu ve Jain mimarisi içeren, 34 mağaraya eşlik eden özenle oyulmuş kaya kesikleri tapınakları bulunur. Kayalara oyulmuş olan bu tapınaklar, Milattan sonra 753-982 yıllarında, Rashtrakuta Hanedanlığı döneminde inşa edilmiştir. Toplamda, mağaranın içinde 2 kilometreden biraz az mağara boyunca ilerleyen, 17 adet Hindu, 12 adet Budist ve 5 adet Jain dini tapınağı var.

Hindistan, Ellora

Ellora’da bulunan en eski yapılar, Budist ve Hindu tapınakları oluşur. Bu dağa oyulmuş olan eski tapınaklar, Budist mezarlarının (chaityas) bir çoğunu ve manastırları da kapsıyor. Kayalıklara oyulmuş bu tapınakların içinde Buda heykelleri, kabirleri ve yaşam alanları da yer alıyor. Mağaralar içinde en ünlüsü ise 10. mağara. Adı ‘Viswakarma’ olan bu mağara, dev dom şekilli Budist mezarı şeklinde. Buraya geldiğinizdei kendinizi bir kiliseye girmiş gibi hissedebilirsiniz. Hindu mağaraları boyunca ilerlerken, Kailasanatha yani mağara 16’ya geldiğinizde ise karşınıza mağaradan daha çok bir tapınak çıkacak. Bu alan, Ellora mağaralarında göreceğiniz en önemli ve etkileyici kompleks.Tek parça halinde tümüyle oyulmuş kayalar, Himalayalar’ın bir parçası olan Kaisala Dağı’nın ismini almış ve burası Tanrı Şiva’nın evi olarak kabul edilen, kutsal bir yer. Jain mağaraları diğerlerinden daha küçüktür fakat, oymaları çok daha detaylı.

Bangalore

Hindistan’ın En Yaşanabilir Şehri

Turistler, Hindistan gibi büyük bir yerde seyahat ederken önceliklerini belirlemek durumunda kalıyor. Bundan dolayı ülkenin sadece en önemli noktalarına öncelik vermek daha iyi olacaktır. Rotanı eve çevirip iki hafta sonra dönüp baktığında Hindistan’ın sana sunmuş olduklarından memnun olacaksın.

Hindistan’da gezi vaktini şehirlere eşit bölüştürmek oldukça zor. Öncelik verilecek yerler liste yapıldığında ise 10-20 adet yer önem kazanıyor ve bu yerler dünya çapında ünlü yerler. Hindistan’ın güneyindeki Karnata Bölgesi’nde yer alan Bangalore’de, bu listede bulunan şehirlerden biridir. Bangalore, alışveriş yapmak ve bir şeyler yemek için yeterince hoş bir şehirdir, fakat turistik açıdan göze çarpan fazla bir yeri yoktur. Ayrıca burası, Hindistan metropollerinden olmayan bir yer ve herhangi başka bir metropol ile karşılaştırıldığında, kesinlikle kendisini gösterecektir.

Hindistan, Bangalore

Bangalore, Hindistan’ın başta gelen bilgi teknolojileri şehridir ve ülkenin en modern, en ilerlemiş kenti olarak kabul edilmektedir. Şehir, sömürge dönemi yapılar, parklar, göller, bahçeler ve yeşillik alanlar bakımından zengin bir şehirdir. Hoş bir iklimi olan Bangalore, son zamanlarda ülkenin en yaşanabilir şehri olarak belirlenmiştir. Büyük bir öğrenci nüfusu olan şehir, bu özelliği ile geceleri eğlencenin bol olduğu bir yer haline gelmiştir. Özellikle şehrin müzik manzaraları oldukça fazla.

Bangalore’nin daha geleneksel turistik yerlerine göz atacak olursak, Vidana Soudha, Yasama Odası Üyeleri’nin ve diğer 22 devlet kurumunun merkezi olan şehrin en etkileyici yapılarından biri. Mimari stili Dravidian etkisinde kalmış olan Vidana Soudha’nın, 300 adet odası bulunuyor. Lalbagh Botanik Bahçesi ve Cubbon Park’ı şehrin bereketli yeşillik alanları. Bangalore Sarayı ve Tipu Sultan Sarayı ise, şehrin turistik alanlarını temsil ediyor. Birçok çarşı ve pazarın bulunduğu Bangalore’de bunların yanı sıra düzinelerce tapınak ve bir o kadar kilise bulunuyor. Şiva Tapınağı bunlardan biri.

Not: Bangalora, Hindistan gezileri için iyi bir başlangıç noktası değil. Çünkü uluslararası bağlantısı iyi değil. Bundan dolayı, geziniz için Hindistan’a, Mumbai, Delhi ya da Pune şehirlerinden giriş yapmayı denemeniz daha iyi olacaktır.

Haydarabad

Bilgi Teknolojileri Şehri

Haydarabad, Hindistan’ın güneyindeki Andhra Pradeş Bölgesi’nin başkenti ve 6.8 milyon nüfusu ile Hindistan’ın dördüncü büyük şehri. Eski ile yeninin buluştuğu bu şehir Pune, Chennai ve Bangalore gibi ulusal bilgi teknoloji merkezi olan şehirler ile yarışacak kadar gelişmiş. Bir taraftan da, zengin tarihi ile Hindistan’ın kuzey ve güney kültürel çeşitliliğini buluşturuyor ve kültürel geçmişi 15. yüzyıla kadar dayanan eski bir şehir olma özelliğini gösteriyor. Bize öyle geliyor ki bir çok turistin ilgisini çeken yanı, bu tarihi ve kültürel zenginliği olacaktır.

Şehrin en turistik yerleri, Eski Şehir (Old Town) Bölgesi’nde bulunuyor. Musi Nehri’nin güney kıyısı boyunca konumlanmış olan bu turistik alanlardan en önemlisi Charminar Camiisi. Bu görkemli camii aynı zamanda şehrin ikonik binası. 4 asırlık olan bu caminin her köşesinde bir minare bulunuyor. Bu minareler yaklaşık 50 metre yüksekliğinde ve 140 basamağı var.

Hindistan, Haydarabad

Trafik tersini düşündürsede Haydarabad’ın en üst noktasından manzarası oldukça güzel. Haydarabad’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden diğerleri; Mekke Mescidi ve Golkonda Kalesi. Eski Charminar Camisi ile benzerliği olan Mekke Mescidi, şehrin en büyük camisi. Golkonda Kalesi ise şehrin gettoları boyunca uzanmakta ve ülkenin en güçlü kalelerinden biri olduğu söylenmekte. Ayrıca bu kale 1518 ile 1687 arasında, Kutub Shahi Krallığı’nın merkezi olmuştur.

Şehrin diğer özelliği ise, mükemmel yemekleri! Yöresel Hint pişirme teknikleri ile yapılan yemeklerin yanı sıra, Mughlai ile Türk/Arap yemeklerinin yaygın olduğu Haydarabad’ın en ünlü yemeği, Hyderabadi Biryani’sidir.

Kalküta

Hindistan’ın Kültür Merkezi

Eğer Kalküta kalp atışlarınızı biraz olsun hızlandırmıyorsa korkarız ki dünyadaki başka hiçbir şehir size heyecan vermeyecek. İngiliz sömürge dönemi binaları (Bazıları çürümüş), muhteşem bahçe ve tapınakları, kalabalık pazarları, aşırı yoksulluk, kirlilik ve kalabalık yolları.. Hepsi birden şehirde sev ya da nefret et karmasını oluşturuyor.

Hindistan, Kalküta

Hindistan’ın en doğu kısmında uzanan Kalküta, dünya genelinde en fazla Asya topluluğunu barındıran şehir ve genel nüfusu 14 milyon civarında. Merkez nüfusu ise 4 milyon kadar. Kalküta, Hindistan’ın en büyük üçüncü şehri ve Bangladeş sınırına yaklaşık olarak 60-80 kilometre kadar uzaklıkta. Fakat şehir gecekonduları ile oldukça kalabalık ve yoksul görünüyor. Belki son zamanlarda şehirde işler bir miktar düzelmiş olabilir, ama hala çok sayıda evsiz insan var ve bu insanların sayısı neredeyse küçük bir şehrin nüfusu kadar. Yine de son zamanlarda yapılan iyileştirme ve güzelleştirme çalışmaları ile şehir bir miktar düzgün görünüme ulaşarak bazı yönleri bakımından iyiye gitmeye başlamış.

Kalküta’da turistik açıdan önemli olan yerlerden biri, beyaz mermerden yapılmış Victoria Abidesi. Bu görkemli bina, hem İngiliz hem de Babür kültürü izlerini taşıyor ve 1906 ile 1921 tarihleri arasında, Kraliçe Victoria’ya övgü olarak inşa edilmiş. Şehrin diğer görülmesi gereken mekanları ise; güzel Darkshineswar Kali Tapınağı, Belur Math, Hindistan Müzesi ve Kalighat Kali Tapınağı şeklinde. Şehrin en ünlü simgesi olan Howrah Köprüsü’ne de göz atabilirsiniz.

Varanasi

Ganj Nehri’ne İnen Merdiven ve Karaborsacılar

Uzun bir hikayesi olan bu şehri çok çok kısa keselim: Hindistan’a gezi planlamaya başladığınızda, büyük olasılıkla aklınızda ya burası ya da Tac Mahal vardı. Bazen Benares veya Kashi diye anılan Varanasi şehri, Kuzey Hindistan’da bulunan, Hinduizm’in Kutsal Yedi Mekanı’ndan biri. Renkli sahneleri göreceğiniz kentte, hacıları Ganj Nehri’ne inen merdivenlerde (Ghats) veya dünyaca ünlü Ganj Nehri’nde yıkanarak günah çıkarırken rastlayabilirsiniz. Eğer Hindistan’a yolunuz düşerse, buralara gitmek için içinizde bir dürtü oluşmaması imkansız. Ancak dikkat edin. Çünkü altyapısızlık, kaos, kir, halka açık ölü yakma ve cenaze törenleri gibi bazı şok edici manzaralarla karşılaşabilirsiniz.

Hindistan, Varanasi

Varanasi, en az bir ya da iki kötü senaryoyla karşılaşmadan, kolayca geçip gidebileceğiniz bir şehir değil. Aslında Ganj Nehri’ne inen merdivenleri ve şehrin içine doğru uzanan dar geçitleri keşfederken çok heyecanlanacaksınız. Eğer kendi güvenliğinizi sağlayarak bu yola çıkarsanız, buna değeceğine emin olabilirsiniz. Üstelik Ganj Nehri’ne inen merdivenleri keşfederken (Dashashwamedh, en önemli olanı), dar geçitlerde kaybolabilirsiniz. Ayrıca Ganj’da bot turuna çıkabilirsiniz. Kutsal sularda yıkanmak da bir seçenek tabii ki. Ancak bulaşıcı hastalıklardan dolayı bunu pek tavsiye etmiyoruz.

Goa

Portekizlilerin Hindistan’ı

Eğer Hindistan haritasına bakarsanız, Goa’nın yeri küçük kırmızı bir nokta olarak görünür. Oysa Goa, ilk bakışta göründüğü kadar önemsiz değildir. Hindistan’ın en zengin devletlerinden biri olan ve uzun Portekiz sömürge geçmişi ile ülkenin ziyaret etmek için en ilginç yerlerden biri. Hiçbiri olmasa da, her yıl kıyılarına milyonlarca turist çekmesi bunun bir kanıtı.

Portekizliler, 1510’dan 1961’e kadar bu bölgede bulunmuş ve 1947 yılında Hindistan bağımsızlığını ilan etmiş. Goa’nın tekrar Hindistan’a katılması, Yeni Hindistan Hükümeti tarafından askeri “ikna” ile sağlanmıştır. Portekiz’in sömürge mirasının kalıntıları, Hindistan ve Portekizliler’in ilginç bir karışımı olmuştur: UNESCO Sit Alanı olan Eski Goa ( Panjim’in batı başkenti) ve kilisenin, Avrupa’daki hiçbir tarihi şehirde görülemeyecek kadar etkileyici olduğunu söylemek abartı olmaz. Avrupa varlığının etkileyici kalıntıları kiliseler iken, burada ziyaret etmek için daha az ilginç olan Hint-Avrupa mimari unsurları ile Ponya’ya çok benzeyen tapınaklar bulunuyor.

Hindistan, Goa

Biz, kültürel yerler ve ziyaret edebilceğiniz çeşitli müzeler, mimari eserler, pazarlar ve kaleler hakkında konuşabiliriz. Ama bu konuda hataya yer yok: Goa’nın kıyısında uzanan süper görünümlü palmiye ağaçları, barları, restaurantları ve gece hayatının olduğu, eğlenebileceğiniz birçok yer var. Eğer dalış, rüzgar sörfü, jet ski gibi su sporlarıyla ilgileniyorsanız, muhtemelen doğru yerdesiniz. Dobolim Havaalanı’na Moskova ve Abu Dabi’nin yanı sıra Hindistan’daki birçok şehirden uçuş gerçekleşiyor.

Yorumda Bulun