Angola Gezi Rehberi

PAYLAŞ:

Travmatik bir geçmişi olan Angola, şaşırtıcı doğal hazineleriyle 18.6 milyon insanın yaşadığı bir ülke. Ana dili Portekizce ve Atlantik Okyanusu’nun kıyısından koca bir kıtanın içlerine doğru uzanan konumuyla içinde çokça güzellik barındırıyor.

Angola birçok açıdan aydınlatıcı bir yer. Yıllarca savaşın zayıflatan acılarını çekmiş ve neredeyse 1970’lerin başına kadar hiç yabancı ziyaretçi gelmemiş. Her ne kadar alt yapıda ve güvenlik meselelerinde çok büyük gelişmeler kaydetmiş olsalar da Angola’yı ziyaret etmek hala bütçesi rahat ve maceraperest gezginler için daha uygun bir ülke.

Ulaşım ağında yapılan geliştirmeler sayesinde vahşi yaşam popülasyonunu yeniden canlandırmak üzere sevkiyatlar yapılıyor. Ulusal parklar tekrar eski ihtişamına kavuşmak üzere.

Gelen turistler için yapacak çok şey var. Uzun plajlarda dinlenebilir, vahşi yaşam parklarında gezinebilir ya da Portekiz Kolonisi dönemi kalıntılarını görebilirsiniz.

Angolalılar yıllarca savaş ile yaşamış, acılar çekmiş olmalarına rağmen hala çok sıkı bir şekilde Hristiyan inanışlarına bağlı ve sanki hiç yarın olmayacakmışçasına dans etmeyi seven bir toplum.

Neredeyse savaştan hiç etkilenmemiş, art arda şelaleleri, volkanik oluşumları ve küçük şehir ambiyansıyla dağlarla çevrili serin Lubango mutlaka ziyaret etmek isteyeceğiniz yerlerden biri.

“Parque Nacional da Kissama” Afrika’nın en büyük, en boş ve en gerçek üstü vahşi yaşam parkı. Aynı zamanda en ulaşılabilir en iyi stoklanmış olanı. 990,000 hektarlık sahile kadar uzanan savana iklimli bu parkta su mandaları, antiloplar, filler ve deniz kaplumbağaları mevcut.

Benguela, huzurlu sahilleriyle Angola’nın en sakin ve rahat kenti. Kent ülkenin kültür başkenti olarak ün yapmış. Atlantik kıyısında bulunan şehir güzel plajlarla ve Cavaco Nehri Vadisi’nin güzellikleriyle çevrili.

Tarihte dünyanın en büyük kahve çekirdeği üreticisi olarak bilinen ülke, “Alaos” olarak adlandırdıkları kahvelerini sütle içmeyi seviyor. Pastaneleri ve kafelerinde Avrupa’nın en iyi unlu mamullerini tadabilirsiniz. Sokaklarda ise taze meyve ve sandviç satan kadınları bolca görmeniz mümkün.

Haziran ve eylül ayları daha serin kuru ve ziyaret etmek için en iyi zamandır. Kasım ve nisan aylarında sıcak ve yağışlı bir tropikal hava hakimdir. Yıl boyunca güney şeridi Kalahari Çölü’nün ikliminden etkilenir.

Luanda

Afrikalı Olmayan Farklı Bir Metropol Bir an için Afrika hakkında düşündüğünüz ön yargılı kavramları bir kenara bırakın. Doğrusu, Afrika’nın herhangi bir şeyi hakkında yazar gibi yapmadık, tüm şekil ve formları hakkında yazdık. Görkemli şekilde Atlantik Okyanusu’nu izleyen bir doğal limanda kurulmuş Luanda kenti, plajları, müzeleri, anıtları, marketleri ve kiliseleriyle oldukça hareketli bir şehir.

Angola, Luanda

Luanda’da yaşayan insanların büyük bir kısmı Portekizce konuşuyor. Lüks marka dükkanlarının olduğu sokaklarda Porsche arabalarla dolaşan insanları görmek nadir bir olay değil. Ancak dürüst olmak gerekirse bu görüntüler biraz aldatıcı olabilir. Çünkü Angola’nın başkenti olan Luanda kenti, Afrika’da bulunan bir kent. Manzara güzel (en iyi gezinti alanları ve Ilha do Cabo yarımadası), şehir zengin, göreceli olarak güvenli ve kültürel sunuşları, diğer Afrikalı metropollerin oldukça üstünde olmasına rağmen bu yer ile ilgili hatırlatmamız gereken birkaç şey olabilir. Genişletilmiş kasabaları ve manik trafik sıkışıklığı oldukça sık görülen bir olay. Fakat bunların birleşimi sizin burayı ziyaret etmenize sebep olacak. Dikkate değer yerleri; Fortaleza de São Miguel ve Fortaleza de São Pedro da Barra sömürge kaleleri. Bunların yanında, Kölelik Ulusal Müzesi, Doğal Tarih Müzesi ve Antropoloji Müzesi.

Luanda’da yer alan Luanda Kutsal Kurtarıcı Katedrali, 1628 yıllında inşa edilen bir Roma Katolik kilisesidir. Aynı zamanda ülkenin başpiskoposluk merkezidir. Mimari yapısı oldukça dikkat çekicidir. şehrin en önemli turistik yapılarından biridir. Buraya yolunuz düşerse burayı ziyaret edin.

Aziz Michael Kalesi veya Fortaleza de Sao Miguel olarak da bilinen Saint Miguel Kalesi, 1576 yılında Portekizliler tarafından inşa edilmiş bir tarihi yapıdır. Bir dönem şehrin savunmasında önemli bir rol oynamıştır. Angola’nın başkenti Luanda’da yer alan bu kale, her yıl çok sayıda kişi tarafında ziyaret edilmektedir. Günümüzde içerisinde müze bulunmaktadır. Kale içerisinde birçok heykel ve diğer eserler sergilenmektedir. Ülkenin tarihini daha yakında görüp incelemek için bu tarihi yapıyı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Quiçama Ulusal Parkı, 9.960 km²’lik bir alanda  1957 yılında ulusal park ilan edilen önemli bir turizm noktasıdır. Angola’nın başkenti Luanda’ya yaklaşık 70 km uzaklıkta bulunur. Günümüzde yaşanan iç çatışmalar nedeniyle faaliyette olan tek parktır. Parkta çok sayıda hayvan türü bulunmaktadır. Buraya her yıl yüz binlerce safari meraklısı akın etmektedir. Sizin de yolunuz düşerse mutlaka bu parka uğrayın.

Angola’nın başkenti Luanda’ya yaklaşık 361 kilometre uzaklıkta yer alan Kalandula Şelaleleri, Afrika’nın en büyük ve görkemli şelalelerinden biridir. Bu şelale 410 m genişliğinde ve 105 m yüksekliğinde bulunur. Şelalenin dans eder gibi kıvrılarak akması ortaya harika bir manzara çıkarmaktadır. Buraya her yıl çok sayıda turist uğramaktadır. Fakat en kötüsü nedir biliyor musunuz? Bu kadar güzel ve görkemli şelale çevresinde hiçbir tesis bulunmamaktadır. Bu oldukça beni şaşırttı. Buraya yolunuz düşerse bu şelaleyi mutlaka görün.

Cabo Ledo Plajı, ülkenin en popüler turistik mekanlarından biridir. Her yıl buraya çok sayıda turist akın etmektedir. Buraya gelip sahil kenarında kumsallara uzanıp deniz ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca dalga sörfü ile popüler bir yerdir. Buraya yolunuz düşerse sevdiklerinizle birlikte keyifli bir tatil keyfi yaşayabilirsiniz.

Mussulo Adası, her yıl çok sayıda kişi tarafında ziyaret edilen bir adadır. Adanın bakir doğası, harika manzarası ve plajlarıyla ziyaret edilmesi gereken bir noktadadır. Buraya sevdiklerinizle birlikte gelip huzurlu bir tatil keyfi yaşayabilirsiniz.

Tundavala

Lubango şehir merkezine yaklaşık 18 kilometre uzaklıkta yer alan Tundavala, yaklaşık 2200 metreyi bulan sarp dağlardan oluşan dağlık bir bölgedir. Ülkenin en etkileyici manzara noktalarından bir olup ziyaretçilerine harika görsel şölenler sunmaktadır. Ayrıca buraya Adrenalin ve macera meraklılarının sıkça uğradığı bir yerdir. Buraya yolunuz düşerse sevdiklerinizle birlikte gelip harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Yorumda Bulun